23 Şubat 2014 Pazar

Simay.. Eylül..

Balayı günleri bitti.

Yaklaşık 1.5 senedir evde keyif yapıyor yılların acısını çıkarıyordum.

Ancak önceki yazıda bahsettim, Şubat başından beri yeniden çalışan bir kadınım.

Artık keyif yapmaya vakit yok.

Evde olduğum dönem, eski yazılarda anlatmıştım, eskiden yapamadığım ve yapmak istediğim çok şeyi yaptım.

Bunlardan biri de yıllarca çalışmaktan, çocuktan dolayı TV seyretmekti.

Çalışırken başkalarından duyduğum popüler dizileri tekrarları oldukça ve yakaladıkça izlemeye çalıştım evde olduğum dönem.

Eylül ayında bir gün annemin evinde ütü yaparken TV yi açıp tesadüfen oynadığı dönemde rekorlar kıran Kuzey Güney dizisine denk geldim.

O günden itibaren hafta içi her gün 11 civarında ekrarın başındaydım, sonuna kadar da elden geldiğince izledim. Hatta öyle oldu ki annem ve teyzem de dizinin müptelası oldular. Hani maç akşamları bir araya gelip çerez yiyen erkek arkadaşlar gibi bir araya gelip Kuzey Güney izlemeye başlamıştık annemlerle.

Dizinin senaryosu uyarlama değildi, konu orjinaldi, oyuncular Kıvanç Tatlıtuğ, Öykü Karayel, Buğra Gülsoy, Mustafa Avkıran, Zerrin Tekindor,Semra Dinçer, Merve Beloğur, Bade İşçil, Hale Soygazi gibi kendini ispatlamış oyuncular vardı ve bu diziyi izlediğimden gerçekten hala çok memnunum ama bugün size anlatmak istediğim başka bir şey.

Kıvanç Tatlıtuğ'un hapisten çıkınca bir gece kulübünde tanıştığı, Kıvanç'ı zengin sandığı için ona yanaşan, kenar mahalle kızı, kötü niyetli, saf görünümlü, entrikacı ve çok güzel Hazar Ergüçlü'den yani Simay'dan bahsedeceğim bugün.




Dizinin başrollerinden birinde oynayan Hazar Ergüçlü yukarıda saydığım çok sağlam oyuncuların yanında hiç ezilmedi, hatta yanısıra bence en iyi oynayanlardan biri oldu.

Dizine başına gelmedik kalmadı, çok zor sahneleri vardı ama hepsinin üstesinden başarıyla geldi.

İlk defa görmüştüm kendisini. Zaten 1992 doğumluymuş. Kıbrıslıymış ve orada tiyatro okumuş. Ama kendisine bu genç yaşında bir Derviş Zaim (Gölgeler ve Suretler) ve Uğur Yücel ( Benim Dünyam ) filmi de kısmet olmuş.

Bugünlerde evde iki ergen olduğundan, mecburen "Med Cezir" ve "Güneşi Beklerken" gibi gençlik dizileri izleniyor.

İşte bunlardan Med Cezir'de Hazar Ergüçlü ile gözgöze geldik geçenlerde.

Burada zengin bir ailenin şımarık kızı rölünde. Barbie gibi giyiniyor, vur patlasın çal oynasın yaşıyor.

Eminim rating, kazandığı ün ve para açısından Kuzey Güney'den çok daha iyi yerlere geldi bu diziyle. Okuduğum kadarıyla Med Cezir ratinglerde açık ara önde. Hatta öyle ki geçenlerde Mardin'e gittiğimizde akşam uğradığımız künefecide çalışan çocuk, Med Cezir izlerken bize servis yapmayı unuttu, size o kadar diyeyim. O akşam dizinin ratinginden emin oldum.

Duydum ki, Elidor'un yeni yüzü olan Serenay Sarıkaya ile beraber Elidor reklamına çıkan Hazar Ergüçlü bu reklamdan 400 bin tl alacakmış, Allah kazancını bol etsin.

Ama ben olsam Kuzey Güney'deki Simay'dan sonra daha bir zirveye oynardım. Bence Med Cezir Eylül karakteri onun için fazla hafif, fazla kolay bir rol olmuş. Çok büyük bir hata ve yol kazası yapmazsa Hazar bence birkaç yıl içinde Türkiye'nin tartışmasız  başrol oyuncusu olacak.

Ne demek istediğimi daha iyi anlamak için mümkünse Simay'ın Barış'ın evinde elleri kolları bağlı ağzı bantlı beklerken ve altına yapmış kurtarılmayı beklerkenki sahnesini izleyin..

9 Şubat 2014 Pazar

B fit..

Uzun zamandır ev hanımı olma keyfini yaşıyorum biliyorsunuz.

Halimden hiç de şikayetçi değildim aslında.

Ama baktım yaş oldu 42, kızlar kendini az çok kurtardı, eşimden çalışmam ile ilgili subliminal mesajlar gelmeye başladı.

Aslında uzun zamandır fırsat kolluyordum. Bir sürü fikir geldi gitti. Üzerinde çalıştım, fizibiltesini yaptım. Bazıları feasible çıktı, benim ruhuma sinmedi, ruhuma sinenler mantıklı çıkmadı, yapmak istediğim işleri yapanlarla konuştum tavsiye etmediler.

Velhasıl kelam, olmadı olmadı.

Bir de annemin hastalığı, taşınma, tadilat girince bu konuya uzun bir ara vermiştim.

***
Kızlar okulda girişimcilik dersi görüyorlar.

Öğretmenler annesi babası iş sahibi olanları sunum yapmak üzere okula çağırdılar birinci dönem.

Benim kızlardan birisi de " Becerip bir iş kurabilseydin sen de sunuma gelirdin." deyince artık alarm zillerinin çaldığını farkettim.

Uzun zamandır aklımda olan ancak bir türlü el atmadığım B fit konseptinden daha iyisini bulamayacağıma  karar verdim.

Aslında kararımda en çok kim etkili oldu derseniz biricik teyzem derim.

Bilinçli bir teyzeniz varsa, 65 yaşına rağmen her hafta yogaya gitmeye ve bundan fayda sağlamaya vakit ayırabiliyor. Bu da aslında herkesin spora vakit ayırabileceği konusunda bana en önemli destek oldu, kendisine buradan teşekkür ediyorum.

Sonunda, şansıma evime çok yakın olan bir  B fit'in sahibi oldum.

Sanki şans ayağıma gelmişti ve geri itmek olmazdı.

Hiç duydunuz mu B fit nedir?

Sadece kadınlara yönelik, 30 dakikalık istasyon çalışmaları yapmanızı sağlayan bir spor sistemidir. İstasyon çalışmaları kendi itme- çekme gücünüzle egzersiz yaptığınız hidrolik ekipmanlar ve üzerinde aerobik yapılan platformlardan oluşur.

Spora çok yatkın olmayanları bile doğru ve etkili bir egzersize yönlendiren bu çalışma, hem formda kalmanızı hem de kardiyovasküler sisteminizi geliştirerek sağlıklı bir yaşam sürmenizi sağlar.

Tüm dünyada uygulanan bu sistemle, vücudun her noktasının 30 dakikada ihtiyacı olan günlük sporu sağlayabileceği kanıtlanmıştır. Bu 30 dakika ile vücudun tüm kasları aerobik ihtiyacınızı karşılayarak çalışır. 

Sağlıklı bir yaşam için gereken böyle bir egzersizdir. Ayrıca 30 dakikalık egzersiz programları arasında en çok kalori yakan program istasyon çalışmalarıdır. Hızlı sonuç verir ve herkesin kendine ayıracak bir 30 dakikası mutlaka vardır!
                        
b-fit;her yaştan ve her gelir grubundan kadının daha sağlıklı ve mutlu yaşaması için hizmet verir. Bunun için Türkiye’nin her yerinde aynı kalitedeki hizmeti en ekonomik şartlarda sunar.
       
Bu yüzden tüm giderler minimum düzeyde tutularak b-fit sistemi oluşturulmuştur.
     
b-fit bünyesindeki makineler aracı firma olmaksızın b-fit için özel yapılır.
      
Makineler görselliktense işlevselliğiyle ön plana çıkar.

İşte tüm bu nedenlerle ben de artık bir B fit sahibiyim.


Hem sporumu yapıyorum, hem birbirinden farklı birçok kadın ile biraraya geliyorum, hayatımızı paylaşıyoruz.

Hem eğleniyoruz, hem beraber aktiviteler yapıyoruz. Yeri geliyor diyetisyenimiz bize sağlıklı beslenmeyi anlatıyor, yeri geliyor psikolog arkadaşımız bize yol gösteriyor.

Evime yakın olduğundan ve harika antrenör arkadaşlarımın desteği sayesinde evime kaçıp çocuklarıma vakit ayırabiliyorum ama anında işimin dükkanımın başında da olabiliyorum.

Yolu Koşuyolu'ndan geçen tüm 15-75 yaş kadın dostlarım..

Dilerseniz gelin bir kahvemizi için, dilerseniz ücretsiz deneme seanslarına katılın.

Haa unutmadan, pilates, zumba, oryantal ve yoga yapmak isteyenler de bizimle beraber aradıklarının çok ötesinde harika vakit geçirecekler..
Unutmayın, herkesin kendine ayıracağı bir 30 dakikası mutlaka vardır.

İlginizi Çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...