Çalışan kadın olmanın hele de uzun saatler çalışan bir kadın olmanın dezavantajlarından biri evinizle çok fazla ilgilenemiyor olmanızdır.
Ya alelacele bişeyler hazırlarsınız ya da evde yardımcınız varsa işleri o yapar.
Yapılacak yemekleri dahi aslında o belirler. Evde soğan var mı, brokoli bayatladı mı, yumurtalar kaç günlük herşeyi onlar bilir.
Siz sadece haftasonu binlerce işin arasına bir de market alışverişini sıkıştırırsınız, aldıklarınızı buzdolabına koyarsınız o kadar.
Ben bir süredir evde olduğumdan bu konuda da gerçek bir ev kadını gibi mutfak alışverişimi yapabiliyor ve yemeklerimi de kendim pişiriyorum.
Geçen hafta şöyle bir baktım da bir hafta boyunca tam üç defa pazara gitmişim.
Baktım ki pazarlara bu kadar vakit harcıyorum üstelik seviyorum da, bugün de bu konuyu paylaşalım istedim.
İki çocuklu bir kedili beş kişilik bir aileyiz.
Her gün sabah kahvaltısı ailecek yapılıyor. öğlen eşim işte, çocuklar okulda, evde bir tek ben yemek yiyorum. Akşam üstü kızlar okuldan gelince birşeyler atıştırıyor, akşam da ailecek akşam yemeği yeniyor.
Bu tempo için evde her gün yemek pişmesi gerekiyor. Ayrıca kahvaltılık peynir zeytin yeşilllik, akşam için de sebze ya da ana yemek, çorba, karbonhidratlı birşeyler hazırlanıyor. Haa yoğurdumu da artık kendim yapıyorum, belirteyim.
Bu nedenle pazardan peynir, zeytin, tereyağ, her hafta birkaç çeşit sebze, birkaç çeşit meyve, bazen balık, birkaç çeşit kuruyemiş, salatalık malzeme alınıyor.
Tüm bunları marketlerden de alabiliyorsunuz tabii ki ama bende sanırım bir takıntı var.
O da marketteki sebze meyve daha taze olsa bile pazardakinin daha taze olacağı yönündeki saplantım.
Evimizin yakınında 2 farklı günde kurulan pazar var. Biri hafta içi diğeri hafta sonu kuruluyor.
İşte şimdi can alıcı noktalardan birine geldik.
Hafta sonu pazarı hafta içi pazarından daha pahalı oluyor. Sanırım bunda çalışanların hafta sonu gelebileceği ve çalışanların harcama gücünün daha yüksek olacağından hareketle fiyatların yüksek tutulmasının etkisi var.
Sonuç olarak eğer pazar alışverişi yapmak istiyorsanız hafta içi kurulan bir pazara gitmenizde fayda var. Ben geçen sene Balkan gezimizde Ohrid'te bile pazara gidip kepekli pirinç almış bir insanım size o kadar diyeyim.
Haa, bu arada nerdeyse her pazar marketlere göre yaklaşık %30-40 ucuz oluyor. Semtlerin sosyoekonomik durumlarına göre pazar fiyatlarının seviyesi de değişiyor. Yani bir yere giderken normalde yaşamadığınız ve sosyo ekonomik durumunu bildiğiniz bir mahallenin pazarının yanından geçiyorsanız, sağa çekin ve alışveriş yapın. Gözleriniz açık kalacak.
Konu zengin. Dilerseniz sonraki yazıda devam edelim..
Ya alelacele bişeyler hazırlarsınız ya da evde yardımcınız varsa işleri o yapar.
Yapılacak yemekleri dahi aslında o belirler. Evde soğan var mı, brokoli bayatladı mı, yumurtalar kaç günlük herşeyi onlar bilir.
Siz sadece haftasonu binlerce işin arasına bir de market alışverişini sıkıştırırsınız, aldıklarınızı buzdolabına koyarsınız o kadar.
Ben bir süredir evde olduğumdan bu konuda da gerçek bir ev kadını gibi mutfak alışverişimi yapabiliyor ve yemeklerimi de kendim pişiriyorum.
Geçen hafta şöyle bir baktım da bir hafta boyunca tam üç defa pazara gitmişim.
Baktım ki pazarlara bu kadar vakit harcıyorum üstelik seviyorum da, bugün de bu konuyu paylaşalım istedim.
İki çocuklu bir kedili beş kişilik bir aileyiz.
Her gün sabah kahvaltısı ailecek yapılıyor. öğlen eşim işte, çocuklar okulda, evde bir tek ben yemek yiyorum. Akşam üstü kızlar okuldan gelince birşeyler atıştırıyor, akşam da ailecek akşam yemeği yeniyor.
Bu tempo için evde her gün yemek pişmesi gerekiyor. Ayrıca kahvaltılık peynir zeytin yeşilllik, akşam için de sebze ya da ana yemek, çorba, karbonhidratlı birşeyler hazırlanıyor. Haa yoğurdumu da artık kendim yapıyorum, belirteyim.
Bu nedenle pazardan peynir, zeytin, tereyağ, her hafta birkaç çeşit sebze, birkaç çeşit meyve, bazen balık, birkaç çeşit kuruyemiş, salatalık malzeme alınıyor.
Tüm bunları marketlerden de alabiliyorsunuz tabii ki ama bende sanırım bir takıntı var.
O da marketteki sebze meyve daha taze olsa bile pazardakinin daha taze olacağı yönündeki saplantım.
Evimizin yakınında 2 farklı günde kurulan pazar var. Biri hafta içi diğeri hafta sonu kuruluyor.
İşte şimdi can alıcı noktalardan birine geldik.
Hafta sonu pazarı hafta içi pazarından daha pahalı oluyor. Sanırım bunda çalışanların hafta sonu gelebileceği ve çalışanların harcama gücünün daha yüksek olacağından hareketle fiyatların yüksek tutulmasının etkisi var.
Sonuç olarak eğer pazar alışverişi yapmak istiyorsanız hafta içi kurulan bir pazara gitmenizde fayda var. Ben geçen sene Balkan gezimizde Ohrid'te bile pazara gidip kepekli pirinç almış bir insanım size o kadar diyeyim.
Haa, bu arada nerdeyse her pazar marketlere göre yaklaşık %30-40 ucuz oluyor. Semtlerin sosyoekonomik durumlarına göre pazar fiyatlarının seviyesi de değişiyor. Yani bir yere giderken normalde yaşamadığınız ve sosyo ekonomik durumunu bildiğiniz bir mahallenin pazarının yanından geçiyorsanız, sağa çekin ve alışveriş yapın. Gözleriniz açık kalacak.
Konu zengin. Dilerseniz sonraki yazıda devam edelim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder