“Bir Kahve İçer Miyiz?” Tuzağı ve Kaçış Rehberi
Modern zamanların en tehlikeli sorusu:
“Görüşsek mi?”
Hayır demek ayıp, evet demek pişmanlık.
Bu, bir duygusal yüklenme seansı.
Karşında biri olacak ve sen:
Sevgilisinin yine nasıl ortadan yokolduğunu,
Patronunun psikopat davranışlarını
Çocuğunun üstün zekâsı/ADHD’si/“yine ne yaptı biliyor musun!” krizlerini,
Ya da gerçekten kimsenin dinlemek zorunda olmaması gereken saçma sapan hikâyeleri...
...dinleyeceksin.
Ve tüm bunlar olurken senin aklından tek bir şey geçiyor olacak:
“Bu sıcakta evde serin serin dizi izlemek varken neden seninle vakit harcayayım?”
İşte bu yüzden, insanlık "görüşsek mi?" sorusuna karşı geliştirdiği kaçış yöntemleriyle adeta bir sözlük oluşturdu:
1. “Ayy tam da seni düşündüm biliyor musun?”
Görüşmek yok ama empati varmış gibi yapılıyor.
Alt metin: “Seni sevmiyor değilim… ama gerçek dünyada buluşmak zorunda da değiliz.”
2. “Şu ara çok yoğunum ama mutlaka ayarlayalım.”
"Mutlaka" diyorsan zaten olmayacak demektir.
Alt metin: “Seni seviyorum ama o kadar”
3. “Ajandama bakmam lazım”
Kimse senin takvimi gerçekten kontrol ettiğini sorgulamaz.
Alt metin: “Zamanım var ama senin sevgili dramalarını, çocuğunun öğretmeniyle yaşadığı gerginliği ya da hayatımda hiçbir etkisi olmayan detayları duymaya enerjim yok.”
4. “Evden çıkasım yok bu aralar, anlıyor musun?”
Dürüst ama hâlâ kırmadan kaçabilen bir klasik.
Alt metin: “Bu sıcakta evde serin serin “Gibi” ya da “Prens” izlemek varken neden seninle vakit harcayayım? Ruhum tükenmişken senin tükenmişliğini de taşımak istemiyorum. Ayrıca çocuğun zeka testinden 132 almış olabilir ama ben bu bilgiyle ne yapacağımı bilmiyorum.”
5. “İçsel bir dönemden geçiyorum.”
Bu cümle, “bana dokunma” demenin yasal yollarından biri.
Alt metin: “Kendi ruh halimle başa çıkamıyorum, seninkini de taşıyamam. Sevgilinin sana yine yazmamasına dair detaylı bir analiz yapamayacağım. Çocuğunun diş çıkarması ya da yeni başlayan bale kursu benim zihinsel sınırlarımı zorluyor.”
Bonus: "Plan yapmayalım, spontane bir şey ayarlayalım!"
Hem plan yapmıyorsun, hem de hiçbir şey yapmamış oluyorsun. Şahane taktik.
Alt metin: “Beni bir daha bu konuyla meşgul etme.”
Nihai Gerçeklik Bombası:
“Seni seviyorum ama şu an kimseyi taşımaya enerjim yok. Hele ki bedava terapist gibi hissettiğim sohbetlere hiç değil.”
Alt metin: “Yorgunum. Başkasının hayatına maruz kalacak hâlim yok. Ararsan açmam, yazarsan dört gün sonra cevaplarım. Kırılma, bu bir dönem”
Yorumlar
Yorum Gönder