20 Şubat 2012 Pazartesi

Kar Köpekleri, İhanet ve Amundsen..


Aralık 2011‘de Güney Kutbu’nun keşfinin 100. yıldönümü kutlandı.

Haa, güney kutbu keşfedildi de ne oldu diye sorarsanız, verebilecek bir cevabım yok. Ama sanırım insanlık için önemli adımlardan biri bu  keşif. Hem Antartika keşfedilmese Dan Brown’un İhanet Noktası kitabı  nerede geçecekti?

Neyse, konuyu dağıtmayalım, Amundsen isimli Norveçli bir denizci, 1893'te bir fok gemisinde denizciliğe başlıyor. Amundsen, dünyanın çeşitli kıyılarında dolaşıyor, değişik gemicilik teknikleri, buharlı gemiler ve bilimsel denizcilik yöntemleri konusunda uzmanlaşıyor.


Kuzey Kutbu'nun kaşifi Nansen'in de yüreklendirmesiyle, Atlas Okyanusu'nu Büyük Okyanus'a bağlayan deniz yolunu bulmayı aklına koyuyor.


Aslında amacı Kuzey Kutbu'nu keşfetmek; ama ondan önce başkaları Kuzey Kutbu'na keşfedince, o da hırs yapıp “Bari keşfedilmemiş bir yere gideyim, ben de keşif yapayım, namım yürüsün.“diyor.


Amundsen, 20 Kasım 1911'de ekibi (ekipte kutup tarihçisi, kayak olimpiyat şampiyonu, dağlara tırmanmakta çok deneyimli üç kişi  ve 150 köpek var) ile yola çıkıyor.

Ama doğal olarak ,ellerinde ne yönlerini bulmalarını sağlayan bir cihaz, ne hafif,  kalorili ve kuru yiyecek maddesi, ne de kolay taşınabilen su geçirmez kar giysileri bulunuyor.


Yolda erzakları bitince köpeklerin bir kısmını yemek zorunda kalıyorlar. (Bu konu üzerinde çok düşündüm. Bir sonuca varamadım. Ekibi taa kalkıp nerelerden taşıyıp, adını tarihe yazdırmasını sağlayan köpekleri yemek vefasızlık ve terbiyesizlik midir? Yoksa, zaten kutuplara varmış olduklarından, artık o köpeklere ihtiyacı olmadığını, gereksiz yük ve yiyecek tüketicisi olduklarına mı kadar vermiştir.  Bilemedim. Mantıklı bir açıklama getirebilen olursa ve benimle paylaşabilirse sevinirim.)


Amundsen ve ekibi, 14 Kasım' da  Güney Kutbu'na varıyor. (Hikayenin devamı da trajik. Amundsen, 16 Haziran 1928'de, kaza geçiren arkadaşını aramak amacıyla Kuzey Kutbu'na uçuyor. Kendisinden bir daha haber alınamıyor. Kuzey Buz Denizi'ne düştüğü sanılıyor.)


Buraya kadarki kısım kitabi bilgi kısmı. Gelelim bu konuya neden el attığımıza..


Amundsen daha sonra anılarını yazmış herkes gibi. Anıların arasında buzullarda kayarak yaşanan hayati tehlikeler, donma tehlikesi atlatmalar gibi oranın doğasının  getirdiği zor ama normal durumlar var.

Ama bunun yanı sıra, stres ve olumsuz koşullar altındaki tüm küçük  grupların yaşadığı kavgalar, hatta yumruklaşmalar da yer alıyor.


Fakat Amundsen, bu gerginliğe, tartışma ortamına, yaşanan sıkıntılara karşı mottolarından birisini şöyle açıklıyor:


“Her bir karar öncesinde ekipte herkesin düşüncesini mutlaka aldım.”(işte ileri seviyede demokrasi anlayışı )

Diğeri ise herkesin hayatının her aşamasında, işinde, evinde, ailesinde, arkadaşlıklarında , hatta çocuklarıyla olan ilişkilerinde değerlendirebileceği bir bakış açısı :


“Başarının önündeki en büyük engel ihanettir.”


Her birimiz, hayatlarımızdaki kendi “Kurtuluş Savaşlarımızı“ hayatımızdaki başka birilerinin ihaneti yüzünden kaybetmedik mi zaten??

1 yorum:

  1. kutupta köpek yiyen insan evladı, çölde deve yer.. onları bulamzsa birbirini yer.

    YanıtlaSil

İlginizi Çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...