27 Ekim 2013 Pazar

Süne Kımıl Bir Böcüktür..

Her birimiz bir şekilde televizyon izliyoruz.

Kimimizin favori dizisi var. Kimimiz maç seyretmeyi seviyoruz. Kimimiz çizgi film hastasıyız. Kimimiz sitcom düşkünüyüz. Ama bir şekilde her birimizin televizyonla bir bağlantısı var.

Biliyorsunuz TV kanallarının temel gelir kaynağı reklamlar. Reklam verenler de en fazla hangi program izleniyorsa, daha fazla müşteriye ulaşabilmek için o programın arasına reklam veriyor ve hatta bazılarına sponsor oluyor.

İşte bu noktada belli bir camianın hayatının merkezi olan ve yaşamalarının tek şartı olan rating kavramı ile karşı karşıya kalıyoruz.

Belki gazetede ya da televizyonda bu konuyla ilgili bazı terimlerle karşılaşıyor ancak çoğunun anlamını bilmiyoruz.

İşte bugün sizlerle bu konuyu biraz açığa kavuşturmak istedim.

Öncelikle ortamda people meter denen bir cihaz var. Bu cihazlardan toplam 2200-2300 tane var ve hangi evlerde, hangi şehirlerde ya da ailelerde olduğunu kimse bilmiyor.(30 şehirde olduğunu biliyoruz sadece)

Mesela tam olarak şu anı ele alalım.

Şu anda bu 2300 evde hangi evlerde televizyonun açık olduğu,  hangi kanalların, hangi programın seyredildiği teker teker ölçülüyor, toplanıyor ve bu ham veri yorumlanacak bilgi haline geliyor.

Örneğin toplanan verilere bakılıyor, eğer %10 luk bir ratinge rastlandıysa bunun yaklaşık 4 milyon kişiye tekabül ettiği varsayılıyor. Bu da hem kanal için hem de o kanala reklam veren için çok önemli bir bilgi. 

Yine aynı şekilde izleyici kitlesinin sosyoekonomik ve kültürel kompozisyonu da hem TV kanalının yeni programlarında izleyeceği stratejiyi hem de reklam vereni etkilemekte.(izleyicinin yaşı, cinsiyeti, hatta ırkı gibi diğer özellikleri)

Rating kelimesinin ne anlama geldiğini aşağı yukarı herkes biliyor, ama bir de sık sık karşılaşılan share denen bir kavram var.

Share ise o an itibarıyla açık olan televizyonlar içinde alınan payı göstermekte. 
Yani 2300 evde cihaz var biliyorsunuz. 2300 evdeki TVlerin tümü açık değildir takdir edersiniz ki. İşte açık olan TV lerden alınan pay da share demek.

Belirli bir zaman diliminde bir kanalın en az bir dakikasını izleyen farklı kişilerin oranına da reach ya da erişim deniyor.




Hani az önce izleyici kitlesinin özelliklerinden bahsettik ya..

Onları da biraz açıklamak lazım bu noktada..

Mesela A grubu.. Toplam izleyici içindeki payı %4. Genelde tümü üniversite mezunu, %30 lisanüstü var.

%50 si nitelikli ücretli çalışan, avukat, doktor gibi, geri kalanı işyeri sahibi.

B grubu..%9 u ifade ediyor, çoğu üniversite ,bir bölümü 2 yıllık yüksek okul mezunu. Çoğu yönetici olmayan çalışan. Küçük bir bölümünün kendine ait işyeri var.

C1 grubu, payı %22 genelde lise mezunu, çoğu esnaf ya da kalifiye işçi. Diğer üst gruplar ağırlıklı otel tatil köyü tatili yaparken bu grup tatilde ailesini memleketini ziyaret ediyor.

C2 grubu, az bölümü lise mezunu, geri kalanı ortaokul mezunu ya da altı. Çoğu işçi ya da seyyar kendi başına iş yapıyor. Tatil kavramları yok, olan da memleketine ailesinin yanına gidiyor.

D grubu. Payı %28. Çoğunluk ilkokul azı ortaokul mezunu. Ağırlıklı işçi ve çiftçi. Ev hanımı ve emekli çalışmayan da var. Tatil kavramı yok.

E grubu, %9, ilkokul mezunu ya da terk. Çoğu çalışmıyor ve yardımla geçiniyor.Emekli olup çalışan ve çalışmayanlar da ağılrıklı pay alıyor.

Şimdi gördüğünüz gibi bizim adımıza ne izleyeceğimize karar veren kitle dağılımını size aşağı yukarı çizmeye çalıştım.

Siz hangi gruptansınız bilemiyorum ama şu çok net ki sizin sevdiğiniz programı hiç sevmeyecek kitlenin sizin mensubu olduğunuz gruptan daha kalabalık olduğu aşikar.

Bu durumda TV kanalları herkesi kucaklayacak programlar yapmak zorunda kalıyorlar. Siz sevseniz de sevmeseniz de..

Benim yaşlarda olanlar bilirler. O dönemin Olacak O Kadar adında fenomen bir komedi programı vardı.

Levent Kırca'nın hayat verdiği skeçte tesadüfler nedeniyle "Süne Kımıl bir böcüktür" belgeseli gecenin rating şampiyonu çıkmıştı. Çok komik bir şekilde anlatılsa da bir programın tesadüfi olarak çok izlenmesi çok kaliteli başka bir programın yayından kaldırılmasına neden olabiliyor.

Levent Kırca ustaya buradan selam gönderiyor, "Allah sevdiğiniz programa rating vere de yayından kalkmaya inşallah." diyorum..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlginizi Çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...