Cumartesi sabah TV de EMITT fuarından yapılan canlı yayınlar vardı.
Yetkili Trakya'yı anlatırken, Trakya bölgesinde 16 tane en genci 300 yaşında olan tarihi köprü olduğundan bahsediyordu.
"Tüm bu köprüleri gezmek isterseniz 2 günden fazla zaman ayırmanız gerekli." diyordu.
Ayrıca Trakya'nın Avrupa ile Anadolu arasında köprü görevi gördüklerini ve bu nedenle temalarının da köprü olduğunu anlattı. Sanırım bu tema ile "en iyi temalı stand" ödülünü de aldılar dün.
Seyrettikten sonra köprü konusunu düşündüm uzun uzun.
Ülkemiz bir akarsu cenneti olduğundan, bu akarsuları aşmak için atalarımız bin yıllardır hem işlevsel hem de son derece estetik birçok köprü yaptılar.
Bu nedenle sizlerle köprüler konusunu konuşalım istedim bugün.
Çifte Köprü- Arhavi- Artvin ile başlayalım..
Yetkili Trakya'yı anlatırken, Trakya bölgesinde 16 tane en genci 300 yaşında olan tarihi köprü olduğundan bahsediyordu.
"Tüm bu köprüleri gezmek isterseniz 2 günden fazla zaman ayırmanız gerekli." diyordu.
Ayrıca Trakya'nın Avrupa ile Anadolu arasında köprü görevi gördüklerini ve bu nedenle temalarının da köprü olduğunu anlattı. Sanırım bu tema ile "en iyi temalı stand" ödülünü de aldılar dün.
Seyrettikten sonra köprü konusunu düşündüm uzun uzun.
Ülkemiz bir akarsu cenneti olduğundan, bu akarsuları aşmak için atalarımız bin yıllardır hem işlevsel hem de son derece estetik birçok köprü yaptılar.
Bu nedenle sizlerle köprüler konusunu konuşalım istedim bugün.
Çifte Köprü- Arhavi- Artvin ile başlayalım..
Doğa neye izin verirse neyi gerektirirse, hayat ona göre kurgulanır.
Hemen tüm Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olarak görülen kemer köprüler, inişli çıkışlı dağlık arazilere uyum gösteren yapılardır. Birbirine dik konumda bağlanan iki farklı köprüsüyle Çifte Köprü, yörenin en güzel tarihi köprülerinden biridir. Artvin ili Arhavi ilçesi Ortacalar bucağı yakınlarındaki köprülerin ne zaman inşa edildikleri net olarak bilinemiyor ancak 1850’li yıllara tarihlendikleri tahmin ediliyor.
Bu tarihi yapılar zamanında Kafkasya’ya asker sevkıyatı amacıyla da kullanılmış.
Mikron Köprüsü- Çamlıhemşin - Rize
Hemen tüm Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olarak görülen kemer köprüler, inişli çıkışlı dağlık arazilere uyum gösteren yapılardır. Birbirine dik konumda bağlanan iki farklı köprüsüyle Çifte Köprü, yörenin en güzel tarihi köprülerinden biridir. Artvin ili Arhavi ilçesi Ortacalar bucağı yakınlarındaki köprülerin ne zaman inşa edildikleri net olarak bilinemiyor ancak 1850’li yıllara tarihlendikleri tahmin ediliyor.
Bu tarihi yapılar zamanında Kafkasya’ya asker sevkıyatı amacıyla da kullanılmış.
Mikron Köprüsü- Çamlıhemşin - Rize
Doğanın gerekliliklerinden bahsettik az önce. Yörenin
coğrafyasının getirdiği zorunluluktan dolayı dik yamaçlara yapılan evlere
ulaşım, çoğunlukla dereler üzerindeki tek kemerli taş köprülerle sağlanıyor.
Birçoğu yörenin varlıklı kişileri tarafından yaptırılan bu köprülerin tarihi
18. yüzyıla kadar uzanıyor.
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde, Fırtına Vadisi üzerinde yer alan Mikron Köprüsü, bölgedeki ona yakın köprüden yalnızca bir tanesi. Çamlıhemşin-Ayder Yaylası yolu üzerindeki Aşağışimşirli köyü yakınlarındaki köprü, 30 metre uzunluğunda ve dere seviyesinden yaklaşık 12 metre yükseklikte. Bazen sel tehlikesi olabiliyor.Köprünün 19. yüzyılın ilk yarısında yapıldığı düşünülüyor. Köprünün kemeri kesme taştan, ayakları molozdan, korkulukları ise briketten örülerek yapılmış.
Kiremitli Köprü- Hapsiyaş Köprüsü- Of- Trabzon
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde, Fırtına Vadisi üzerinde yer alan Mikron Köprüsü, bölgedeki ona yakın köprüden yalnızca bir tanesi. Çamlıhemşin-Ayder Yaylası yolu üzerindeki Aşağışimşirli köyü yakınlarındaki köprü, 30 metre uzunluğunda ve dere seviyesinden yaklaşık 12 metre yükseklikte. Bazen sel tehlikesi olabiliyor.Köprünün 19. yüzyılın ilk yarısında yapıldığı düşünülüyor. Köprünün kemeri kesme taştan, ayakları molozdan, korkulukları ise briketten örülerek yapılmış.
Kiremitli Köprü- Hapsiyaş Köprüsü- Of- Trabzon
Yine bir Karadeniz köprüsü. Bu köprü, kayalar üzerine
oturtulan kesme taş ayakları, ahşap gövdesi ve üzerini örten yöreye has
kiremitli çatısıyla benzerlerinden ayrılıyor. Taş işçiliğinin gelişmediği çok
eski dönemlerde, malzeme olarak ahşabın çok sık kullanıldığını biliyoruz. Eski
tekniklerle inşa edilen Hapsiyaş Köprüsü, görsel güzelliğiyle kentin en bilinen
anıt eserlerinden biri.
Köprü, 1935 yılında büyük ahşap kütükler kullanılarak yapılmış. Kemere benzeyen geometrik biçimli tasarımı sayesinde geniş dere yatağı başarılı bir şekilde aşılmış. Bölgede başka bir örneği bulunmaması nedeniyle 1996 yılında “anıtsal eser” statüsünde tescil edilen köprü, 2002 yılında Trabzon Valiliği tarafından aslına uygun olarak restore edilmış.
Talazan Köprü - Niksar- Tokat
Köprü, 1935 yılında büyük ahşap kütükler kullanılarak yapılmış. Kemere benzeyen geometrik biçimli tasarımı sayesinde geniş dere yatağı başarılı bir şekilde aşılmış. Bölgede başka bir örneği bulunmaması nedeniyle 1996 yılında “anıtsal eser” statüsünde tescil edilen köprü, 2002 yılında Trabzon Valiliği tarafından aslına uygun olarak restore edilmış.
Talazan Köprü - Niksar- Tokat
Tokat’ın Niksar ilçesine 15 kilometre mesafedeki
köprü, Niksar-Erbaa karayolu üzerinde. Günümüze ulaşan bir kitabesi bulunmadığı
için yapım tarihi hakkında bilgimiz olamıyor. Köprünün yedi sivri kemer gözü
mevcut.
Danişmentlilerden kaldığı tahmin edilen köprünün mimari üslubunu değerlendiren bazı farklı kaynaklar da 13. yüzyılın ilk yarısında inşa edildiğini söylüyor. Yani Selçuklu dönemine de uzandığı rivayet ediliyor.
Alçak Köprü- Amasya
Danişmentlilerden kaldığı tahmin edilen köprünün mimari üslubunu değerlendiren bazı farklı kaynaklar da 13. yüzyılın ilk yarısında inşa edildiğini söylüyor. Yani Selçuklu dönemine de uzandığı rivayet ediliyor.
Alçak Köprü- Amasya
Sevgilisi Şirin için dağları delerek efsanelere konu
olan Ferhat ile antikçağın coğrafya bilgini Strabon’un memleketi olan
Amasya da Edirne gibi bir köprüler kenti. Ortasından geçerek şehri ikiye bölen
Yeşilırmak üzerinde ona yakın asırlık köprü bulunuyor. Bunlardan biri de ilginç
mimarisiyle dikkat çeken Alçak Köprü.
Arkasındaki tepenin eteklerinde kayalara oyulmuş kral mezarları bulunan bu tarihi eser, Roma dönemine dayanıyor.
Koyunbaba Köprüsü- Osmancık- Çorum
Arkasındaki tepenin eteklerinde kayalara oyulmuş kral mezarları bulunan bu tarihi eser, Roma dönemine dayanıyor.
Koyunbaba Köprüsü- Osmancık- Çorum
Anadolu coğrafyasının zengin kültürü, birçok olayı
veya tarihi eserin varlığını açıklayan türlü hikayeler ve öykülerle günümüze
kadar geliyor. Bunlardan biri de Çorum ili, Osmancık ilçesinde bulunan
Koyunbaba Köprüsü ile ilgili olanı.
Otlukbeli Savaşı’na giden Fatih Sultan Mehmet, hayır duasını almak amacıyla Hacı Bektaş Veli’nin halifelerinden Koyun Baba’ya uğramış. Fakat padişah Kızılırmak üzerine bir köprü yapılmasını isteyen Bektaşi önderinin dileğini yerine getiremeden vefat etmiş. Babasının ölüm haberini alarak Çorum’a gelen Sultan Bayezid, dönüşte Koyun Baba’dan kendisini Kızılırmak’ın karşı kıyısına geçirmesini istemiş. Bayezid’i karşı yakaya geçiren Koyun Baba, hikmetini konuşturup göz açıp kapayıncaya kadar sultanın İstanbul’a ulaşmasını sağlamış. Bu mucizeden etkilenen Sultan Bayezid, Kızılırmak Nehri üzerine söz verdiği köprüyü yaptırmış.
Anlatacak köprü çok, bir sonraki yazıda devam edelim.
Otlukbeli Savaşı’na giden Fatih Sultan Mehmet, hayır duasını almak amacıyla Hacı Bektaş Veli’nin halifelerinden Koyun Baba’ya uğramış. Fakat padişah Kızılırmak üzerine bir köprü yapılmasını isteyen Bektaşi önderinin dileğini yerine getiremeden vefat etmiş. Babasının ölüm haberini alarak Çorum’a gelen Sultan Bayezid, dönüşte Koyun Baba’dan kendisini Kızılırmak’ın karşı kıyısına geçirmesini istemiş. Bayezid’i karşı yakaya geçiren Koyun Baba, hikmetini konuşturup göz açıp kapayıncaya kadar sultanın İstanbul’a ulaşmasını sağlamış. Bu mucizeden etkilenen Sultan Bayezid, Kızılırmak Nehri üzerine söz verdiği köprüyü yaptırmış.
Anlatacak köprü çok, bir sonraki yazıda devam edelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder