22 Ağustos 2013 Perşembe

3 Kuşak Bir Arada Tatil..Balkanlar..

Bayram tatilinde hem biz çekirdek aile, hem de anneanneler, babaanneler, teyzeler, dedeler bir Balkan turuna çıktık.

Adım adım ne yaptık, onu anlatmak değil amacım.

Ancak yine de söyleyeceğim birşeyler var.

Hayat gailesine kapılınca, kendi ailemizi kurunca, çocuk çocuk sahibi olunca ailelerimize gerektiği kadar vakit ayırmamaya başladığımızı farkettim.

Ne olursa olsun, her zaman, her durumda onların yanında olmamız gerektiğini tekrar müşahede ettim.

Onların bazen kendi kendilerine keyif alacakları şeylere güçleri olduğu halde, itici bir güç olmamız gerektiğinden emin oldum.

Eşim, sağolsun, anneme, teyzeme, annesine ve babasına belki de hayatlarının en güzel tatillerinden birini yaşattı. Hem gezdiler, hem çocuklarıyla hem de torunlarıyla doya doya dolu dolu 6 gün geçirdiler.

Annem hem onun, hem babamın hem de bizim hiç görmediğimiz , babamın memleketini gördü, gözlerindeki mutluluğu gördüm. (Eski adı Ahi Çelebi, daha sonra Paşmaklı, şu anda Smolyan)

Filibe'de Sultan Murat Hüdavendigar Camii'ni de gördük, Roman Stadyumunu da. Filibe'nin Orta Avrupa şehirlerinden farkı olmadığını ve çok güzel bir şehir olduğunu. Sınıra birkaç saat uzak olduğundan pekala güzel bir hafta sonu için bile gidilebileceğini.

Ama aynı zamanda güvenli bir şehir olmadığını ve arabamıza döndüğümüzde arka camının kırıldığını.

Avrupa'da 6 gün koli mukavva ve koli bandı tamir edilmiş araba ile mutlu memnun gezilebileceğini de.

Sofya'da ki Alexander Nevski katedralinin Avrupa'daki en büyük katedrallerinden biri olduğunu, ama bu katedrali Osmanlı Rus savaşı 1877-1878 de ölen Rus askerleri için yaptıklarını. Yani bir nevi Osmanlı'dan bizden kurtuldukları için yaptıklarını.

Üsküp'te köfte ve kurufasulyenin tadını..Üsküp'te Eski Osmanlı köprüsünün görkemini örtmek için her tarafı heykellerle ve yeni eserlerle doldurarak eskiyi unutturmaya çalıştıklarını ama yerli halkın unutmadığını.

Çok sıcak havada bile Ohri gölünün kıyısında otururken üşündüğünü ama suya girdiğinizde sıcacık bir suyla karşılacağınızı.

Manastır'da Atatürk'ün okuduğu Askeri İdadi'de yeni Türk Cumhuriyetinin harcının karıldığını.



Selanik'te Atatürk'ün evinin restorasyonunun bitmemesi nedeniyle içine giremediğimiz halde bile, bahçesinde olmanın dahi insanı nasıl duygulandırdığını.

Dünyanın aslında küçük olduğunu, Ramazan başında gidip bir gece kaldığım Şahinköy'deki ev sahibine İskeçe'de sokakta dolaşırken basılma riskini.

İskeçe'de geçen gittiğimde Ramazan olduğundan sessiz sakin olan şehrin , Ramazan bitince cıvıl cıvıl akşamlarının olduğunu, herkesin kafeleri restoranları doldurduğunu.

Gümülcine'de esnaflık yapan Türk arıcının da, hırdavatçının da saat 2 de siesta yapmaya son derece gönüllü olduğunu..Saat 2 den sonra  şehirde açık dükkan kalmadığını..Eczane gerekince dahi zar zor bulunduğunu.

Dedeağaç'da balık yemenin, özellikle sardalyanın, ahtapotun , kalamarın tadını.

Sonuç olarak tatil güzeldi, baba memleketini görmek güzeldi, yeni yerleri tanımak da.

Ama en güzeli büyüklerin gözündeki mutluluğu görmekti.

Bu güzel tatil için eşime teşekkür ediyor, herkese, hemen annesini babasını aramayı ya da da yakındaysalar akşama yemeğe gitmelerini tavsiye ediyorum.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlginizi Çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...