Her birimizin hayatında mutlaka bir şekilde başka insanlarla ilişkisi vardır.
İnsan olmak sosyal bir olgudur. Yalnızlık Allah'a mahsustur. Eş, arkadaş, aile fertleri, akrabalar, komşu, meslektaş mutlaka ama mutlaka etrafımızda başka insanlarla birlikte bir yaşam sürdürürüz.
İnsanların bir kısmı ile yüzeysel, bir kısmı ile ise derinlemesine ilişkilerimiz vardır.
Bazılarıyla 24 saat beraber vakit geçiririz, bazılarına ise işimiz gibi sebeplerden "katlanırız".
Ama hepimiz hayatında bir kez de olsa, yakından tanıdığı birisinden gol yemiştir ve " Aslında onu hiç tanımamışım" demiştir.
İşte bugün beraberce insanları tanımanın yollarını konuşalım istiyorum.
Bu konuda çok fazla klişe vardır.
"İnsanı tatilde tanırsın.."
"Birisini içki masasında tanırsın."
"Birisini tanımak için beraber 40 fırın ekmek yemek lazım."
"Birlikte yola çıkmak lazım"
"Yurtta, asker ocağında, hapishanede, hastanede beraber yaşamak lazım"
Hepsini duyduğunuzdan eminim.
Ama bu sefer ben farklı test metodolojileri uygulayalım diyorum, ne dersiniz? Hadi buyrun:
Kendine istediğini başkasına da istiyor, istemediğini başkasına da istemiyor mu? Test edin.
Başının gideceğini bilse de yalan söylemiyor, doğrudan yana çıkıyor mu?Deneyin..
Herkese adil davranıyor mu? (hayvanlar dahil, mesela bence kedi sevmesi çok önemli bir kriter)
Kimseyi küçümsemiyor, kimseyi küçümsetmiyor mu?
Söz verip sözünde duruyor mu?
Başkalarına nasıl davranıyor? (herkesin yüzüne gülüp de arkasından konuşan biri muhtemelen size de aynısını yapacaktır.)
Erkekse maç izlerken, kadınsa kuafördeyken ya da alışveriş yaparken mesaj atın..Eğer size değer veriyorsa o mesaj o anda cevapsız kalmaz.
Sevgilisi olunca / evlenince size nasıl davranıyor? Sizi unutup gidiyor mu?
Stres / baskı altında otokontrolü yitirince nasıl davranıyor? Gıcığına bir sinirlendirin, neler yapacak görün..
İşin içine para girince nasıl davrandığını izleyin.(Özellikle bankacılık geçmişim bana şunu öğretti, en eğitimli, en kaliteli, en görgülü insanlar dahi para işin için girince dünyanın en çirkef, yok yok en çirkin insanı haline gelebiliyor)
Bu noktada borç verin derim, bakalım ne yapacak?
Eline güç geçtiğinde bu gücü nasıl kullanıyor? (İş hayatında bunu da gördüm, amirlerine kuzu gibi olan biri, kendisi bir koltuğa oturunca tilki mi diyeyim, çakal mı diyeyim yoksa firavun mu diyeyim, ne olduğu belirsiz bir hale gelebiliyor.)
Zor zamanlar ya da sorunlar yaşadığınızda gözlemleyin.
Espri anlayışı önemli bir delildir aslında..Espriden anlayan insan akıllıdır, zekidir..Anlamıyorsa bence sessizce uzaklaşın..
Kütüphanesine ve CD dolabına göz atın..Belki de sizden neler neler saklıyor, kimbilir?
Beraber bir çıkar ilişkisine/rekabete girmek de çok şey anlatır aslında..Bu ders notu alışverişi de olabilir, iş yerinde grup çalışması yapmak da, beraber bir projeyi üstlenmek de..Hırslı ve egoist insanlar bu durumlarda kontrollerini kaybediyorlar..(Bu da okul hayatından bir deneyim, hatta üniversitede hocanın fotokopiciye bıraktığı ders notlarının orjinallerini yok eden sınıf arkadaşlarımın kulakları çınlasın derim.)
Dostoyevski bu konuda "İnsanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır." demiş. Belki de ciddiye almak lazım, bilemiyorum..
***
Eminim sizlerin de listeye ekleyeceği yeni sınav soruları vardır.
İnsan olmak sosyal bir olgudur. Yalnızlık Allah'a mahsustur. Eş, arkadaş, aile fertleri, akrabalar, komşu, meslektaş mutlaka ama mutlaka etrafımızda başka insanlarla birlikte bir yaşam sürdürürüz.
İnsanların bir kısmı ile yüzeysel, bir kısmı ile ise derinlemesine ilişkilerimiz vardır.
Bazılarıyla 24 saat beraber vakit geçiririz, bazılarına ise işimiz gibi sebeplerden "katlanırız".
Ama hepimiz hayatında bir kez de olsa, yakından tanıdığı birisinden gol yemiştir ve " Aslında onu hiç tanımamışım" demiştir.
İşte bugün beraberce insanları tanımanın yollarını konuşalım istiyorum.
Bu konuda çok fazla klişe vardır.
"İnsanı tatilde tanırsın.."
"Birisini içki masasında tanırsın."
"Birisini tanımak için beraber 40 fırın ekmek yemek lazım."
"Birlikte yola çıkmak lazım"
"Yurtta, asker ocağında, hapishanede, hastanede beraber yaşamak lazım"
Hepsini duyduğunuzdan eminim.
Ama bu sefer ben farklı test metodolojileri uygulayalım diyorum, ne dersiniz? Hadi buyrun:
Kendine istediğini başkasına da istiyor, istemediğini başkasına da istemiyor mu? Test edin.
Başının gideceğini bilse de yalan söylemiyor, doğrudan yana çıkıyor mu?Deneyin..
Herkese adil davranıyor mu? (hayvanlar dahil, mesela bence kedi sevmesi çok önemli bir kriter)
Kimseyi küçümsemiyor, kimseyi küçümsetmiyor mu?
Söz verip sözünde duruyor mu?
Başkalarına nasıl davranıyor? (herkesin yüzüne gülüp de arkasından konuşan biri muhtemelen size de aynısını yapacaktır.)
Erkekse maç izlerken, kadınsa kuafördeyken ya da alışveriş yaparken mesaj atın..Eğer size değer veriyorsa o mesaj o anda cevapsız kalmaz.
Sevgilisi olunca / evlenince size nasıl davranıyor? Sizi unutup gidiyor mu?
Stres / baskı altında otokontrolü yitirince nasıl davranıyor? Gıcığına bir sinirlendirin, neler yapacak görün..
İşin içine para girince nasıl davrandığını izleyin.(Özellikle bankacılık geçmişim bana şunu öğretti, en eğitimli, en kaliteli, en görgülü insanlar dahi para işin için girince dünyanın en çirkef, yok yok en çirkin insanı haline gelebiliyor)
Bu noktada borç verin derim, bakalım ne yapacak?
Eline güç geçtiğinde bu gücü nasıl kullanıyor? (İş hayatında bunu da gördüm, amirlerine kuzu gibi olan biri, kendisi bir koltuğa oturunca tilki mi diyeyim, çakal mı diyeyim yoksa firavun mu diyeyim, ne olduğu belirsiz bir hale gelebiliyor.)
Zor zamanlar ya da sorunlar yaşadığınızda gözlemleyin.
Espri anlayışı önemli bir delildir aslında..Espriden anlayan insan akıllıdır, zekidir..Anlamıyorsa bence sessizce uzaklaşın..
Kütüphanesine ve CD dolabına göz atın..Belki de sizden neler neler saklıyor, kimbilir?
Beraber bir çıkar ilişkisine/rekabete girmek de çok şey anlatır aslında..Bu ders notu alışverişi de olabilir, iş yerinde grup çalışması yapmak da, beraber bir projeyi üstlenmek de..Hırslı ve egoist insanlar bu durumlarda kontrollerini kaybediyorlar..(Bu da okul hayatından bir deneyim, hatta üniversitede hocanın fotokopiciye bıraktığı ders notlarının orjinallerini yok eden sınıf arkadaşlarımın kulakları çınlasın derim.)
Dostoyevski bu konuda "İnsanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır." demiş. Belki de ciddiye almak lazım, bilemiyorum..
***
Eminim sizlerin de listeye ekleyeceği yeni sınav soruları vardır.
Ama aslında birini tanımak için onun dünyasını size açması şarttır.
Fakat ne olursa olsun, aslolan kendini tanımaktır aslında..Kendini tanımayan, eksiklerini, yumuşak karnını, hasletlerini bilmeyen insan karşısındakini zaten hiç tanıyamaz..
Hiç kazık yemediğiniz güzel dostluklar ve ilişkilerle dolu bir hayatınız olsun derim.
Ama olmayacak, bu gerçekle yaşamayı öğrenmeyi bilmek gerek..
Merhaba, bloğunuza tesadüfen denk geldim. Sevdim.
YanıtlaSilYazınızı okuyunca, niye kimseye bu yazılanları uygulamadığımı düşündüm. Galiba önyargılı olmamaya çalışmak, kusur aramamak, samimi olmak, içten davranmak, ters gelen bir şey varsa açıkca söyleyebilmek gibi konular benim için mühim. Ve itraf etmeliyim ki şimdiye kadar hiç kimse tarafından kazık yediğimi hissetmedim:)
Şu şarkının sözlerini çok severim:)
"Beni kategorize etme
Benle oynama
Yaftayı yapıştırıp
Bana isim koyma
Karikatürleştirme beni
İlahlaştırma
Tabulaştırma sakın tabulaştırma
Ben seni öyle sevdim öyle sevdim
Ben seni öyle sevdim böyle mi sevdim
Matematiklaştirme beni çarpma, bölme
Toplama, çıkarma sakın beni hesaplaştırma
Mekanikleştirme beni otomatiklaştirme
Yarıştırma sakın onla bunla karşılaştırma
Ben seni öyle sevdim öyle sevdim
Ben seni öyle sevdim böyle mi sevdim
Sıkıştırıp tıkıştırma beni depolaştırma
Duygularım yok oldu yüreğimi nasırlaştırma
Beni demoralize etme depolitize etme
Her işten kaçar oldum beni illegalize etme
Ben seni öyle sevdim öyle sevdim
Ben seni öyle sevdim böyle mi sevdim"
Sevgiler.
Şti dilekleriniz için teşekkürler.Evet bahsettiğiniz şarkı tümü gibi harika bir Sezen şarkısı...
SilBloğumda yeniden buluşmak dileğiyle...