27 Şubat 2013 Çarşamba

Gama Işınları, Kırmızı Biber ve Nohut..

Daha önce de defaatle bahsettim.

Sevgili kayınvalidem sayesinde çok yüksek oranda doğal beslenme şansına sahip oluyoruz.

Elde hazırladığı tarhana, erişte, salçanın yanısıra kuru fasulye nohut mercimek gibi bazı baklagilleri de yetiştirerek bize veriyor.

Kuru fasulyeyi alalım mesela, görseniz bir şeye benzetemezsiniz, küçücük ve kirli görünümlü fasulyeler bir 5 kiloluk pet şişede gelir evimize.

Yıkayınca simsiyah suyu çıkar.

Neden mi?

Bozulmasın diye kayınvalidem fasulyeleri küle bular.

Sebebi kül ile koruyarak fasulyelerin böceklenmesini ve bozulmasını engellemektir.

Şimdi nereden çıktı bu konu diyeceksiniz.

Haklısınız.

Ben o kadar cahil, o kadar safdilmişim ki, hep düşünürdüm ki çarşıdan aldığımız bakliyat böceklenmiyor, bu nedenle de kayınvalidemin bu girişimini tabiri caizse işgüzarlık olarak yorumlardım.

Meğer olay bambaşka ve çok ürkütücüymüş.

Biliyorsunuz bazı radyoaktif dalgalar var. Alfa, beta ve gama...Hepimiz ortaokul ve lisedeki fen ve fizik derslerinden hatırlarız. Önce teknik bilgi, aynen alıntı yapıyorum.

"Yüksek ışık enerji içerikli alfa, beta ve gamma partiküllerinin kaynağı olan radyoaktif enerjiden yararlanılarak uygulanan gıda ışınlama güncel bir koruma yöntemidir. Bazı maddelerin atomları sürekli olarak parçalanırlar ve bu reaksiyon sırasında çevreye iyonizan ışınlar yayarlar. Bu şekilde parçalanarak iyonize ışık yayan maddelere radyoaktif maddeler denir. Uranyum gibi elementler doğal olarak radyoaktif nitelikli maddelerdir."

"Radyoaktif maddelerin çevreye yaydıkları alfa, beta, gamma veya x ışınları çarptıkları materyalde elektrik yüklü iyonların oluşmasına neden olurlar. Bu nedenle bu ışınlara iyonizan ışın veya iyonize eden ışın adı verilmektedir. "

"Işınlar sahip oldukları yüksek enerji içeriği  ile yapıyı  moleküllerden iyonlara dönüştürerek etki ederler. Ultraviyole (UV) radyasyonlarda düşük enerji içermekle birlikte, yine mikroorganizmalar üzerine kısmen öldürücü etki yapabilmektedirler."

"Gamma ışını ise daha düşük özgün iyonizasyon gücünde olmakla birlikte, penetrasyon gücü yüksektir ve 30-40 cm lik kalınlıkta bile etkili olabildiğinden endüstriyel önem taşımaktadır."


"Paketlenmiş gıdaların ışınlanmasında  kullanılabilirler. Patates, soğan, sarmısak gibi bitkisel ürünlerde çimlenmeyi önlemek, baharat ve hububatta böcekleri ve larvaları öldürmek amacıyla kullanılabildiği gibi, çilek gibi meyveleri küf bozulmalarına karşı korumak amacıyla da kullanılabilir." ( Ben de köyden gelen patates ve soğanlar neden hemen cücükleniyor diyorum, sebebi anlaşıldı.)


Neyse, işte Almanya bu ışınlardan gama ışınlarını 1950 li yılların başında bu amaçla kullanmaya başlamış.




Ama işin vehametini farketmiş ve 1956 da yasaklamış. Şu anda dünyada sadece 40 ülke bu metodu kullanıyor ve ne yazık ki bunlardan biri de biziz. Yani aslında böcekten korunurken bayağı bayağı radyoaktif madde alıyormuşuz vücudumuza..

Bakliyatların yanısıra asıl baharatların saklanmasında çok etkin kullanılan bir metodmuş gama ışınları.

Tuz ile ilgili ayrıca bir yazı paylaşacağım sizinle. Ama pul biber, kuru nane ve kekik hepimizin en çok kullandığı baharatlar ve hazır aldığımızda bolca radyoaktif madde ile karşı karşıya kalıyormuşuz gördüğünüz gibi.

Belki nanemizi, kekiğimizi kırmızı biberimizi yazın tazeyken satın alıp, balkonda kurutup ufalayarak kışın kullanılacak hale getirebiliriz. En azından baharattan alacağımız radyasyonu bu şekilde bertaraf edebiliriz.

Okuduğum kaynakta doktor diyordu ki:

" Hem bu kadar radyoaktif maddeyi vucudumuza alıyoruz, hem de neden hamile kalamıyorum, neden yumurtalıklarım düzenli yumurtlamıyor, neden erkeklerin ortalama sperm sayısı düştü, neden  kanser vakaları bu kadar arttı diyorsunuz."

En az 3 çocuk ve koruyucu hekimlik tedavi edici hekimlikten daha önemli diyenlere duyurulur.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlginizi Çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...