7 Şubat 2013 Perşembe

Türkiye'nin En Güzel Köprüleri 3



Daha yazacak çok köprü var demiştik. İşte üçüncü yazıya geldik.. Bakalım bu yazıda hangi köprüler var..


Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü - Lüleburgaz (Kırklareli)

İstanbul-Edirne karayolunun Lüleburgaz-Havsa güzergâhı üzerinde bulunan köprü, Lüleburgaz Çayı’nın iki yakasını birbirine bağlıyor. Köprünün ortasında yer alan kitabenin bulunduğu tarihi köşk günümüze ulaşamadı ne yazık ki. Bu yüzden yapım tarihi bilinmemekle birlikte, köprünün Mimar Sinan’ın 1564 yılında, hemen yakınlarda inşa ettiği külliye yapılarının devamı niteliğinde olduğu sanılıyor. Anıtsal yapının orta yerinde, çıkma balkon biçiminde tasarlanan bir dinlenme yeri var. Halk arasında Lüleburgaz Köprüsü ya da Taşköprü olarak da bilinen tarihi köprü hâlâ araç ve yaya trafiğine açık.




Yeni Köprü (Meriç Köprüsü) - Edirne



Osmanlı İmparatorluğu’nun eski başkenti Edirne’yi “köprüler şehri” olarak tanımlamak yanlış olmasa gerek. Dönemin mimari izlerini taşıyan bu zarif köprüler, Tunca ve Meriç nehirlerinin çeşitli bölümlerinde dizi dizi boy gösteriyor. Uzunköprü, Bayezid, Ekmekçizade Ahmet Paşa, Gazi Mihal, Fatih, Kanuni Sultan Süleyman, Saraçhane, Yıldırım ve Yeni Köprü birer mimari ustalık eseri olarak karşımıza çıkıyor. Köprülerin hemen hepsi, Osmanlı sanatının son dönemdeki klasik tarz örneklerini oluşturuyor.

Meriç Köprüsü ve İkinci Köprü isimleriyle de anılan köprü 220 metre uzunluğunda. 12 sivri kemerden oluşan köprünün orta kısmında bulunan en büyük kemerinin açıklığı 16 metreye yaklaşıyor. Sultan II. Mahmut 1837 yılında aslı ahşap olan köprünün kesme taştan yeniden inşa edilmesi emrini verir. Yeni Köprü’nün yapımı maddi olanaksızlıklar nedeniyle ancak 1842 yılında Sultan Abdülmecit zamanında başladı ve beş yıl sonra tamamlandı.




Uzun Köprü - Uzunköprü (Edirne)

Yunanistan sınırına 6 kilometre uzaklıkta yer alan Edirne’nin Uzunköprü ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun Trakya’daki ilk yerleşimlerinden biri. Ergene Ovası’na yayılan bereketli topraklarıyla ünlü ilçe, bazı kaynaklara göre dünyanın en uzun taş köprüsü olarak nitelendirilen Uzun Köprü’ye de ev sahipliği yapıyor.


Geniş yatağıyla bataklıklar oluşturan Ergene Nehri üzerine kurulan 174 kemerli köprü, zamanında Osmanlı ordusunun Avrupa’ya geçiş güzergâhındaki önemli noktalardan biriydi. Sultan II. Murat döneminde Mimar Muslihiddin’e yaptırılan ve 1443 yılında tamamlanan bu tarihi eserin inşası kayıtlara göre tam 18 yıl sürdü. Ergene Nehri’nin yaz aylarındaki sakin akışı sırasında köprünün sadece orta gözlerinden su geçişi gözleniyor. Nehir sularının yükselip yatağın taştığı dönemlerde ise yayılan su Uzun Köprü’nün tüm gözlerinden akıyor ve Enez’de Ege Denizi’yle buluşuyor. 





Fatih Köprüsü - Edirne

Zarif bir anıt eser olan Fatih Köprüsü, Edirne Sarayiçi’nde yer alıyor. Tunca Nehri’nin üzerinde Adalet Kasrı yakınlarında konumlanan taş köprünün kitabesi bulunmadığı için mimarı ve yapılış tarihi tam olarak bilinemiyor. Fatih Sultan Mehmet tarafından 1452 yılında yaptırıldığı düşünülüyor. Hasbahçe, Bönce ve Cephanelik gibi isimlerle anılan köprü, süvari kışlalarına yakınlığından dolayı Süvari Köprüsü olarak da biliniyor. Fatih Köprüsü dört ayak üzerine oturtulan üç kemer gözden oluşuyor. Tamamen kesme taştan inşa edilen yapı, 34 metre uzunluğunda ve 4 metre eninde. İki boşaltma gözü bulunan Fatih Köprüsü’nün alt bölümünde, su taşkınlarının gövdeye zarar vermesini önleyen selyaranlar yer alıyor.




Irgandi Köprüsü - Bursa

Türkiye’nin en güzel köprülerinden biri olma sıfatını fazlasıyla hak eden Irgandi, kemerli bir yapının üzerinde yükselen sıra sıra dükkânlarıyla benzerlerinden ayrılıyor. Otuza yakın dükkân, bir mescit ve iki ahırıyla zamanının el sanatları merkezi olan köprü, aynı zamanda bir çarşı niteliği taşıyordu. Lonca sistemine uygun yapıdaki bu çarşı, yıllar öncesinde seyyahların ve tüccarların sık sık uğradığı önemli bir ticaret alanıydı.


Irgandili Ali’nin oğlu Hacı Muslihiddin tarafından 1442 yılında inşa edilen Irgandi Köprüsü, özgün mimari stiliyle dünyanın dört çarşılı köprüsünden biri sayılıyor. Bulgaristan’ın Lofça kentindeki Osma Köprüsü, İtalya’nın Venedik kentindeki Ponte di Rialto ve yine İtalya’nın Floransa şehrinde bulunan Ponte Vecchio, üzerlerinde yer alan küçük dükkânlarıyla Irgandi Köprüsü’yle aynı kategoride değerlendiriliyor.

Gökdere üzerine konumlanan bu tarihi yapı, Bursa’nın seçkin semtlerinden Yeşil, Yıldırım ve Emirsultan’ı birbirine bağlıyor.
Üzerinde yer alan nargile kahvehaneleriyle gençlerin buluşma mekânı olan köprü, “kımıldamak” anlamına gelen “ırgamak” sözcüğünden almış adını. 





Mıhlı (Başdeğirmen) Köprüsü - Altınoluk (Balıkesir)

Dünyanın oksijen deposu olarak bilinen Kaz Dağları’nın eteklerindeki Mıhlı Çayı aynı zamanda Balıkesir ve Çanakkale illeri arasındaki doğal sınırı oluşturuyor. Altınoluk-Küçükkuyu güzergâhında Altınoluk’tan 5 kilometre ileride yer alan çayın üzerine konumlanan tarihi Mıhlı (Başdeğirmen) Köprüsü, tek gözlü kocaman kemeriyle dikkat çekiyor.


Geniş bir kemer açıklığı üzerindeki yaya geçiş kısmı oldukça dar olan Mıhlı Köprüsü’nün yakınında eski bir değirmen bulunuyor. Yakın bir zamanda onarılan değirmenin biraz ilerisinde dar bir kanyonun ağzından akan Mıhlı Şelalesi görülebilir. Şelaleye köprüden başlayan eski suyolu takip edilerek ulaşılıyor. Yüzyıllardır insanlığa hizmet eden Mıhlı Köprüsü bahçelerindeki ürünleri toplamaya giden köylülere ya da hafta sonunu bu muhteşem coğrafyayı keşfetmeye ayıran trekking tutkunlarına geçit veriyor artık.



Cılandıras Köprüsü - Karahallı (Uşak)



Vahşi bir doğanın içerisindeki vadinin iki yakasını birbirine bağlayan Cılandıras Köprüsü, antik dönemden beri var olan önemli bir geçit. Denizli-Uşak arasında uzanan eski Kral Yolu üzerinde yer alan ve İÖ 600’lü yıllara tarihlenen köprü, bölgede yaşayan çeşitli kavimler tarafından Uşak Ovası’nın verimli topraklarına erişmek için kullanılıyordu. Bugün taş döşeli bazı bölümleri yer yer sağlam kalan Kral Yolu ile Cılandıras Köprüsü, yöredeki ticari ilişkilerin gelişmesinde önemli bir rol oynadı.

Köprü toprak içine gömülen temeller üzerinde değil de vadinin iki tarafındaki kayalık zemine tutunan ayaklarıyla 24 metre yükseklikte yer alıyor. Darlığından dolayı sadece yayaların geçişine izin verilen köprü 24 metre uzunluğunda ve 1,75 metre eninde.




Akköprü - Dalaman (Muğla)

Muğla’nın Dalaman ilçesi yakınlarındaki Akköprü köyünde bulunan aynı isimli köprü, geçmişte Ege ve Akdeniz bölgelerini bağlayan tek geçit olarak biliniyor. Romalılar tarafından İS 3. yüzyılda inşa edilen 30 metre yüksekliğinde ve 50 metre uzunluğundaki köprü, yapımında kullanılan taşların beyaz olması nedeniyle bu adla anılıyor. Üç ayak üzerinde iki kemerden oluşan bu estetik yapı, yaz aylarında raftingcilerin adrenalin dolu çığlıklarıyla yalnızlığını unutuyor. Son yıllarda rafting tutkunları arasında oldukça popüler olan Dalaman Çayı’nın azgın sularında yapılan ve zorluk derecesi 2’yi geçen rafting turları, köprünün 15 kilometre ilerisinden başlıyor. Köprünün az ötesinde genişleyen nehir yatağında son bulan etkinliğin ardından raftingciler, taş döşemelerin arasında otların yeşillendiği Akköprü’de hatıra fotoğrafı çektiriyor.


Umarım konu çok sıkmadı ama ne yazık ki bitmedi hala..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlginizi Çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...