11 Şubat 2013 Pazartesi

Türkiye'nin En Güzel Köprüleri 4


Köprülerle ilgili son yazımıza geldik. Bu dört yazı ile Türkiye'deki tarihi köprülerle ilgili önemli bir kaynakça da oluşturduk diye düşünüyorum.



Belkıs (KöprüçayKöprüsü - Antalya

Aynı zamanda Belkıs olarak da adlandırılan Aspendos antik yerleşiminin yakınında, Pamphylia’nın görkemli şehirlerinden Side’ye ulaşmak için kullanılan güzergâh üzerinde tarihi bir köprü yer alıyor. Yöre halkınca etrafında kurulan pazar nedeniyle Köprüpazar olarak da anılan Köprüçay Köprüsü, Köprüçay Milli Parkı sınırlarından geçen aynı isimli nehrin iki yakasını birleştiriyor. Romalılar tarafından İS 4. yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin edilen bu yapının altından zamanında küçük gemilerin geçtiği rivayet ediliyor. En büyüğü 17 metre genişliğinde irili ufaklı yedi kemer gözünden bugün yalnızca balıkçı teknelerinin geçmesine izin veren Köprüçay Köprüsü Türkiye’nin tarihi değerleri arasındaki yerini koruyor hâlâ.




Oluk Köprü - Manavgat (Antalya)

Antikçağda Eurymedon olarak bilinen Köprüçay üzerindeki bu tek kemerli köprü günümüzde koruma altında. Mimari görüntüsüyle 2. yüzyıl Roma dönemine ait olduğu düşünülen Oluk Köprü, denizden bin metre yüksekliğe kurulan Selge ve Pednelissos gibi Pisidia kentlerini Aspendos ve Side gibi Pamphylia şehirlerine bağladığı için tarihi bir öneme sahip. Biraz ilerisindeki vadide küçük bir benzeri olan köprü, 1997 yılında Karayolları tarafından onarılarak trafiğe kapatıldı.

Bugün Türkiye’de en çok ziyaret edilen bölgelerden Köprülü Kanyon 1973 yılında milli park ilan edildi. 




Kravga Köprüsü - Mut (Mersin)

İlk bakışta hemen fark edilen mimari doku, Kravga Köprüsü’nün iki değişik dönemde inşa edildiğinin bir göstergesi. Erken Roma döneminde yapıldığı anlaşılan ilk yapının üzerine eklemlenen üst kısım, 14. yüzyıl Karamanoğlu üslubunu yansıtıyor. 84 metrelik uzunluğa sahip köprünün kemerleri ve selyaranları kesme taş, diğer bölümleri ise moloz taş kullanılarak inşa edilmiş.

Mersin’in Mut ilçesi Göksu beldesinde yer alan taş köprünün üç kemeri ve kara üzerine konumlanan boşaltma gözleri bulunuyor. Ana kemerin her iki yanına iki küçük kemer ve biri büyük diğeri küçük olmak üzere daire şeklinde iki göz yerleştirilmiş. Bu yuvarlak gözler, ustası tarafından köprünün ağırlığını hafifletmek amacıyla eklenmiş.




Bıçakçı Köprüsü - Karaman

Karaman Bucakkışla’da yer alan köprü 14. yüzyılda inşa edildi. Mimarı bilinmeyen köprünün giriş kısmında bir kitabe yer alıyor. Üç gözlü olarak tasarlanan Bıçakçı Köprüsü’nün uzunluğu yaklaşık 90 metre, genişliği ise 5 metre. En büyük kemer açıklığı 15 metreye ulaşan yapının iki küçük gözü de kara üzerinde bulunuyor. Ana kemerin her iki yanına ayrıca yuvarlak tahliye gözleri yerleştirilmiş. Çoğu tarihi köprüde olduğu gibi suyun geliş yönündeki selyaranlar üçgen, köprüden çıkış yönündekiler ise daire biçiminde örülmüş. Köprünün kemerlerinde kesme taş, gövde bölümünde ise moloz taş kullanılmış.



Tekgöz Köprüsü - Kocasinan (Kayseri)

Kitabesinden öğrendiğimize göre Kızılırmak üzerindeki bu anıtsal köprü, Selçuklu Sultanı II. Rükneddin Süleyman Şah hükümdarlığı döneminde, 1202 yılında Kayserili Hacı Ali Şir bin Hüseyin tarafından yaptırıldı. Kayseri şehir merkezine 30 kilometre uzaklıkta Kayseri-Ankara yolu üzerindeki Tekgöz Köprüsü, büyük bir kemer ve sel taşkınlarını tahliyede kullanılan kara üzerindeki daha küçük kemer olmak üzere iki gözlü planlanmış. Büyük kemerinden dolayı halk arasında Tekgöz diye anılan köprünün uzunluğu 120 metre, yüksekliği ise 18 metre. Kesme taştan inşa edilen köprünün büyük kemer açıklığı 27 metreye ulaşıyor.



Çobandede Köprüsü - Köprüköy (Erzurum)

Bu tarihi köprülerden biri de Erzurum’un Köprüköy ilçesindeki Çobandede Köprüsü. Köprü, Hasankale tarafından gelen Kargapazarı Çayı’nın Köprüköy ilçesinde Aras Nehri’yle buluştuğu noktada yer alıyor. İlhanlı hükümdarlarından Gazan Han’ın veziri Emir Çoban Salduz tarafından 1298 yılında yaptırılan köprünün üzerinde yer alan üç kitabe de zamanın yıpratıcı etkilerine maruz kaldığı için deşifre edilemiyor.

İran sınırına geçiş güzergâhı üzerinde bulunan Çobandede Köprüsü önemini tarihin hiçbir döneminde yitirmedi. 130 metre uzunluğunda ve yedi gözlü olarak inşa edilen köprüden günümüze sadece altı kemer göz kalmış. Selyaranların üzerine oturtulan çokgen kulelerle dengesi sağlamlaştırılan köprü, değişik taşlar kullanılarak yapılmış. 


Kırmızı Köprü - Bahçesaray (Van)

Zarif kemerine işlenen tuğlaların renginden dolayı bu adı alan Kırmızı Köprü, görsel güzelliğiyle dikkat çekiyor. Bahçesaray-Hizan yolunda Müküs Çayı üzerinde yer alan ve kitabesi olmayan köprünün yapım tarihi bilinmiyor. Uzmanlar 16. veya 17. yüzyılda inşa edildiğini düşünüyor. Tek gözlü yapı, Osmanlı ve Selçuklu döneminde sık rastlanan sivri kemer mimari tarzına iyi bir örnek teşkil ediyor. Kırmızı Köprü 45,5 metre uzunluğunda ve 4,35 metre genişliğinde.

Tıpkı Diyarbakır Malabadi Köprüsü’nde olduğu gibi, bu köprünün de her iki girişinde birer oda bulunuyor. Bu odalar, yapıyı savunmak için bekleyen nöbetçilerin ya da yolcuların dinlenmesi amacıyla yapılmış.



Bayramören Köprüsü - Bayramören (Çankırı)

Çankırı’nın Bayramören ilçesinde, Melan Çayı’nın üzerinde yer alan Bayramören Köprüsü’nün uzunluğu 50 metre, eni 3,40 metre, tabanı ile çatısı arasındaki mesafe ise 2,35 metre. Türkiye’nin en uzun ahşap köprülerinden biri olan Bayramören’in yapımında kızılçam ağacı kullanıldı. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 2001-2002 yılları arasında aslına uygun olarak restore edilen köprü, yamaç paraşütü şenliklerine ev sahipliği yapıyor.

Umarım okuyucularımdan bir bölümü bu yazılar ışığında en azından bir kaç köprüyü gezer ve bu kültür zenginliğimizin tadını çıkarır.

2 yorum:

  1. Emeğinize sağlık. çok güzel bir paylaşım. Ben de arşivime kaydettim. Teşekkürler...

    YanıtlaSil

İlginizi Çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...