Dün akşam yazımı yazmak üzere
bilgisayarımın başına oturdum, aklımda ne yazacağımı kurgulamıştım, ama kızlara “
Sizce ne yazayım??” diye sordum.
Defne “Anne, dünyanın 7
harikasını yazsana, benim ödevim var, faydalanırım.” dedi.
“Tamam.” Dedim.
Ve yazmaya karar verdim.
Dünyanın 7 harikasını:))
Ama tahmin ettiğiniz gibi değil.
Benim harikalarım biraz farklı..
Düşündüm, bugün “Dünyanın beni en mutlu eden harika anlarını” yazayım dedim. (Yazılarımı
alt ve üst kuşağım, yani çocuklarım ve
annem de okuduğundan, tüm yazılarımda olduğu gibi takdir edersiniz ki belirli
bir seviyeyi korumak durumundayım. Aklımıza yanlış yanlış şeyler getirmeyelim
lütfen..)
Gerçi alt alta ekleyince 7 den
fazla olacak sanki ama, hadi bakalım, başlayalım. Buyrunuz:
·Kızlarım doğduğunda, onları ilk kucağıma verdikleri ve yüzlerini gördüğüm
an..(Bana ikisini birden aynı anda vermişlerdi, bir koluma birini, bir koluma diğerini
…Hangisinin yüzüne bakacağımı, hangisini inceleyeceğimi ve hangisini koklayacağımı
şaşırmıştım..)
· Sevgiliye
sarılmak, kokusunu içine çekmek, öylece sarılıp uyumak.
· Sevgiliden
evlenme teklifi alınan an..
· Bir cumartesi sabahı, ilk önce yağmur sesiyle,
daha sonra fırında pişen börek ve ocakta kaynayan çay kokusuyla uyanmak. Üstelik
kahvaltıyı eşimin ve çocuklarımın beraber hazırlaması.
· Liseden mezun
olup üniversite sınavında arzu ettiğim bölümü ve okulu kazandığım an .
· Bir tatil
gününde dışarıda kar ya da yağmur yağarken, divana uzanıp üzerime battaniyeyi
çektiğim, kucağımda kedimin mırmır ettiği ve benim de onu ensesinden, boynundan
kaşıdığım an. (Uyumak isteyip istemememe göre kahve içilebilir ya da içilmeyebilir.)
· Hapşırmak istediğim, birkaç defa gelip giden; hapşıramadığım, ama sonunda hapşırabildiğim an.
· Çok sevdiğim ve uzun zamandır görüşemediğim
arkadaşımla bir araya gelip kaynattığım
an.
· Hiç
tanımadığınız birinin yazdığınız bir yazıdan etkilenip size mail atması/yorum
yazması
·Çok sıkışmışken
tuvalete ulaşmak ve sonunda o huzur anı.
· Çok utanıyorum
ama itiraf ediyorum, bazı insanlardan intikam almak.
· Hasta olup
doktora gittiğimde doktorun “ Durumunuz ağır , evde 3 gün istirahat etmeniz
gerek “ dediği an..(oh, resmi bir şekilde evde yatabiliyorsun.
· Oruçluyken
bütün gün iftarı bekleyip , iftarda ilk çayı yudumladığım an.
· Koca kış bitip
yaz gelip de tatile çıktığımda, Datça'da Hayıtbükü'nü yeniden
görebildiğim ve denizine ayağımı
sokabildiğim an.
· Sevdiğim bir
yemeği hazırlamak için yarım gün uğraşıp, sonunda masaya oturup "götürdüğüm" an..
· Ve tabii ki,
anneme gittiğimde, annemin dizine yatıp, annemin arkamı kaşıdığı an.
Bu liste böyle devam eder gider.
Bu harikalar, kişiden kişiye,
yaştan yaşa değişir tabii ki.
Ama aslolan mutluluktur,
hayattan keyif almak, anın tadını çıkarmaktır, gerisi teferruattır.
Siz de kendi kişisel 7 harika
listenizi oluşturmaya ne dersiniz??
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder