Toplum tarafından kabul edilmek ve sevilmek için bunları yapmanın şart olduğuna inanmış hep.
Bu sürede eline telefon, bilgisayar almadığını, gazete okumadığını ekliyor.
Ve şimdi bu üç haftanın sonunda, insanın kendini dinlemesinin ve fişi çekmesinin ne kadar önemli olduğunu farkettiğini söylüyor.
Çok haklı.
Yaklaşık üç aydır benim de yaptığım bu aslında..
Sahi nedir aslında hayatın anlamı?
Hiç düşündünüz mü ?
Hayat nedir sahiden?
En basit şekliyle hayatı, canlı organizmanın canlılık faaliyetini sürmesi, görme , işitme, doku organlarını kullanabilmesi, fiziksel hareketlerini yerine getirebilmesi ve yaşamsal fonksiyonlarında bir durma yaşamaması olarak tanımlayabiliriz.
Bu durumda "hayatın anlamı" sorunsalının tek çözümü vardır, o da ölümdür aslında..
Yaşadıkları hayattan (zengin, fakir, zeki, aptal, güzel, çirkin) bağımsız olarak her insan ölür ve bu sorun da böylece çözülmüş olur.
Her insan hayatının değişik dönemlerinde kendine " Hayatın anlamı ne? " diye mutlaka sormuştur..
Bu sorulara farklı bakış açılarıyla, farklı insanlardan, farklı cevaplar gelir hep..Kısaca sıralarsak :
- Çok para kazanmak.
- Mevki sahibi olmak
- Başkalarıyla rekabet halinde olmak
- Düşmanlardan intikam almak
- Güç kazanmak ve gücü kullanmak
- Sonraki nesillere maddi ya da manevi güzel miraslar bırakabilmek
- Ünlü olmak
- Çocuk sahibi olmak
- Hayatı sorgulamak
- Başkalarının hayatından ders çıkarmak
- Diğer insanlara doğru rol model olmak
- Başkalarıyla ve doğayla barış içinde yaşamak
- Aşık olmak
- Erdemli olmaya çalışmak
- Başka insanlara hizmet etmek
- Daha adil bir dünya için çalışmak
- İç huzuru yakalamak
- Ölümden sonra cennete ulaşmak
- Tanrı`ya hizmet etmek
Dediğim gibi herkesin listesinde farklı maddeler olabilir..Kişilerin aile yapısı, eğitimi, tecrübelerine bağlı olarak, birbirinden bağımsız pek çok değişkenin etkisi sonucu, aynı olayları bile farklı yorumlamaları mümkündür.
Önemli olan sorunun cevabını bulmuş olabilmektir. Zira hadisenin en zor kısmı bulmak. Gerisi kolay..
Anonim bir yazarın dediği gibi (mertsertdert) "Belki ayyaş için 70'liktir, dindar için ibadettir, entel için bienaldir, çapkın için ortamdır, basketçi için smaçtır, futbolcu için rövaşatadır, tenisçi için ace'dir, boksör için nakavttır, sanatçı için alkıştır, zengin için paradır, fakir için geçimdir, ihtiyar için huzurdur, genç için aşktır... "
Önemli olan sorunun cevabını bulmuş olabilmektir. Zira hadisenin en zor kısmı bulmak. Gerisi kolay..
Anonim bir yazarın dediği gibi (mertsertdert) "Belki ayyaş için 70'liktir, dindar için ibadettir, entel için bienaldir, çapkın için ortamdır, basketçi için smaçtır, futbolcu için rövaşatadır, tenisçi için ace'dir, boksör için nakavttır, sanatçı için alkıştır, zengin için paradır, fakir için geçimdir, ihtiyar için huzurdur, genç için aşktır... "
Gördüğüm kadarıyla çözmek için çaba harcayanlar sonunda cevabı bulamıyorlar ve bu nedenle istatistiki olarak psikiyatrik hastaların % 30 i bundan dolayı tedavi görüyor.
Haa, bana sorarsanız, henüz bir cevabım yok, hala arıyorum. Ama her şeyin başının sevgi olduğu konusunda ciddi şüphelerim var..
Son nefesimizi verirken sormaya başlayıp, pişman olmamak adına, üzerinde şimdiden düşünün derim..
Son nefesimizi verirken sormaya başlayıp, pişman olmamak adına, üzerinde şimdiden düşünün derim..
Not : Bir okuyucumun önerisi..Bu yazıyı okurken fonda da Mehmet Erdem'in "Herkes Aynı Hayatta" parçasını dinlemek bir başka oluyor..
http://fizy.com/#s/3wosne
http://fizy.com/#s/3wosne
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilÖneriniz için teşekkür ederim. Hemen yazının altına parçanın linkini ekledim. Mehmet Erdem'i de çok severim aslında ama kafamda yazıyla parçayı birleştirememişim. Gerçekten beraber çok güzel oldular.
SilKatkılarınızın devamı dileğiyle..
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Sil