13 Eylül 2012 Perşembe

Son Midilli Yazısı..Molyvos,Petra,Eressos,Sigri ve Kalloni..

Fazla uzadı haklısınız, bugün son Midilli yazısıyla karşınızdayım.

Yediğim içtiğim dışında gezdiklerimi de biraz anlatayım..

Ada çok büyük bir ada ve Gökçeada, Bozcaada gibi tek şehir merkezi yok. Birden fazla merkez olduğundan, biz de etrafı görebilmek için birden fazla yerde kalmayı arzu ettik.

Şehir merkezini saymıyorum.

Orayı mecburen herkes tekneyle geçerken ya da uçaktan inerken bir şekilde görür ve kısaca gezer.

Bizim yüzme molalarını hesaba katmazsak yatıya kaldığımız ilk durak adanın en turistik yeri olan Molyvos.

Molyvos yolu gerçekten zor bir yol.

Bir taraf uçurum, bir taraf dağ, iki aracın anca zor geçtiği bir yoldan gidiyorsunuz. Ben Datça'dan alışkınım ama alışkın olmayanı bozabilecek bir yol. Adı mollardan gelen şehir, adanın en turistik ve en güzel şehri aslında.

Gecesi ayrı gündüzü ayrı güzel. Özellikle kale gece ışıklandırılınca büyülü oluyor. Şansımıza Molyvos'da körfeze karşı frappe mizi içerken dolunay da vardı ve manzaraya doyum olmuyordu. Şehirde sıra sıra restoranlar, hediyelik eşya dükkanları ve kafeler var. O kadar popüler bir mekan ki, taa ünversiteden tanıdığım birileriyle karşılaştım..

Biz Molyvos'da değil hemen birkaç km yakınındaki Eftalou'da kaldık.
Eftalou'da sıra sıra oteller var, zaten şehrin içinde son derece lüks evler burada Yunan sosyetesinin tatil yaptığını belli ettiğinden Molyvos'ta daha kötü otellerde iki kat para verip kalmaktansa Eftalou'yu tercih ettik.

Hemen yakında Petra denen bir yerleşim yeri var.

Plajları ve taşlık yollarıyla beraber, yüksek bir kayanın tepesinde yer alan kilisesiyle anılıyor.

Sahildeki kadınlar kooperatifinden önceki yazılarımda bahsetmiştim. Çarşısı da hoş ve sevimli, Molyvos'a gelmişken Petra'yı da görmek lazım.

Adada en çok nereyi beğendin diye sorarsanız cevabım direk Sigri olur. Sigri doğası, konumu tümü gereği çok özel bir yer ve Osmanlı da bunun farkında olarak davranmış. Kaleler, çeşmeler yaptırmış. Ama ilginçtir ki, şu anda halk geçmişini en fazla reddeden ve en soğuk, en asık suratlı Midillililer olarak karşımıza çıktılar. Yine de teknede yatarmış gibi denize yakın uyuduğumuz harikülade balkonlu pansiyonumuzdan izlediğimiz dolunay ve yıldızlar insanların sevimsizliğini bana hemen unutturdu. İlerde imkanım olsa Sigri'den yazlık alırım.

Eressos çok güzel ve Molyvos gibi de fazla sosyetik bir yer değil. Benim favorim Eressos mu Molyvos mu derseniz, Eressos olur.

Buranın doğası denizi  havası kadar ünlü başka bir yönü var. Adanın Yunanca ismi olan Lezbos'un size çağrıştırdığı konu.

Ünlü kadın şair hayatını Sappho bu şehirde geçirmiş. Aristokrat bir ailenin kızı olan Sappho bir kadına olan aşkı ile kaydedilen en eski lezbiyen ilişkiyi bu adada yaşamış.


Ondan aldıkları ilhamla birçok lezbiyen çift tatil yapmak için Eressos'u seçiyorlar.

Sokakta yürürken, restoranda otururken , denizde yüzerken her yerde değişik enstantanelerle karşılaşıyorsunuz.

Son olarak adanın tam kalbi gibi bir yerde konumlanmış Kalloni'den bahsedeceğim.

Kalloni adadaki büyük körfezin dibinde yer alan, balık, karides gibi deniz hayvanlarının yatağı olan, ancak denizi yüzmeye uygun olmayan bir yerleşim yeri.

Tam merkezde olduğundan her tarafı gezmek isteyenlerin konaklamak için seçtiği bir yer. Şehir merkezindeki en az 10 banka şubesi şehrin zenginliğini, toprağın verimliliğini, her şeyi ispatlıyor.

Bugün de güzel bir tatil ve gezi döneminin de sonuna gelmiş bulunuyoruz.

Başka bir gezide başka yemek ve anılarla buluşmak üzere, en güzel günler, en güzel geceler sizlerin olsun diyorum.



2 yorum:

  1. Bu yazının diğer bölümlerini de okumalıyım. Midilli yakın gelecekte görmek istediğim yerlerden. Deneyiminizi paylaştığınız için teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

İlginizi Çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...