Taa üniversite hazırlıktan çok sevdiğim bir sınıf arkadaşım var.
Gerçi kendisiyle aynı sınıfta değiliz. Zira o Fen Lisesinden mezun ve Boğaziçi Bilgisayar bölümünü de bölüm birincisi olarak bitirmiş birisi. Yani IQ olarak aynı sınıftan olduğumuzu söylemek hata olur.
Allahtan aradan geçen yıllar insana bir olgunluk getiriyor da aradaki farklılıkları önemsememeyi öğreniyorsun.
Şaka bir yana uzun yıllar yurt dışında yaşayan arkadaşım çocuklarını burada büyütmek için Türkiye'ye döndü.
Döndükten sonra da kendisiyle çok sık olamasa da görüşmeye çalışıyoruz.
Benim kendi işimi kurma hayallerim olduğunu biliyor. Kendisi de mutlaka zaman içinde kendi kendinin patronu olmak istiyor ve de bunu yapmazsa içinde ukde kalacağından emin.
Benim yaklaşık bir senedir sallanıp harekete geçmediğimi görünce bana koçluk yapmaya karar verdi.
Geçenlerde buluştuk.
Ne de olsa akademik tarafı bana göre daha ağır basan birisi, bu nedenle elinde bir kitapla geldi.
Uzun yıllar Amerika'da yaşamış olmasından dolayı yabancı yayınları takip etme konusunda da son derece iyi.
Bu kitabı bana almış.
Özellikle Amerika'da son birkaç yılda girişimci adaylarının en fazla okuduğu ve uyguladığı bir kitapmış. Bu nedenle bana da faydası olacağını düşünmüş.
Sağolsun.
Kitap İngilizce olduğundan ve ben üniversiteden beri İngilizce kitap okumadığımdan bitirmesi biraz zaman aldı.(Bu arada kitap Türkçe'ye çevrilmiş, bence girişimcilik yolunda yürümek isteyenler mutlaka okumalı)
Sizlerle bu kitabı paylaşmak istedim bugün.
Adı The Lean Startup.
Türkçeye " Yalın Girişim" olarak çevirmişler.
Yazarı Eric Ries.
Kitap aslında kısaca, en az sermaye ile ürün ve hizmetin yerine ulaştırılması konusunu işliyor. Bizim bugüne kadar alışmış olduklarımız klasik metodlardan farklı olarak başlarken, iyi bir ofis, iyi bir araba, iyi bir fabrika ya da atölye, uzun bir müşteri listesi ile başlamayı değil, para harcamadan, çok kısıtlı ve hatta mümkünse geri bildirim alabileceğinizi bildiğiniz müşteri grubu ile başlamanızı salık veriyor. Bu da modele göre müşterilerin geri bildirimleri sayesinde ürün ve hizmette sürekli yenileme, yeniden şekil verme ve test etme olanağı sağlıyor.
Bu modelde girişimci ürününü ya da hizmetini en sade biçimde hemen kullanıcıya sunmalı ve geri dönüş almalı. Genelde girişimciler tüm detayları bildiğini varsayarlar. Bu nedenle de problemi bildiklerini ve çözüm üretmeleri gerektiğini düşünürler.
Ancak modele göre bu doğru değildir. Kullanıcının dediklerine odaklansa problemin onun kafasındaki problemden çok farklı bir problem olduğunu görecektir.
Model işte bu nedenle klasik girişimcilik metodlarından ayrılıyor. Başlamadan önce uzun uzun iş planı hazırlamak yerine ( KOSGEB bile hibe vermek için detaylı iş planı istiyor, ben kendim sertifika aldım oradan biliyorum) iş modeli kurmaya yönelmeyi tavsiye ediyor.
Kur-Ölç-Öğren sürecini tekrar tekrar yaşayarak ilerlenmesini öneren Yalın Girişim modelinde ne kadar erken hata yaparsanız, o kadar erken doğru yolu bulursunuz. Hatalardan ders çıkararak doğrularını yapmak sürecinizi zaman içinde kusursuz hale getirir. Süreciniz kusursuz hale gelene kadar daha araştırma dönemindesinizdir. Ancak bu noktaya vardığınızda girişiminiz artık para kazandıracak kadar başarılı hale gelmiştir.
Çok çok kısa bir şekilde anlattığım bu kitabı dediğim gibi hayatının bir döneminde kendi işine sahip olmak isteyen herkes okumalı.
Gereksiz zaman, gereksiz para ve ümit kaybetmemek için gerçekten yalın bir model olduğuna ben de ikna oldum.
Henüz okumadım ama aşağı yukarı aynı konuyu anlatan Ash Maurya’nın “Lean Canvas”'ını da okunacaklar listesine koymamız gerekiyormuş. Ben koydum, size de tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder