Sabah işe gittim.
Sağ olsunlar, bazı sevdiğim
arkadaşlarım” Dünya Kadınlar Günü”’mü kutladılar.
Örneğin bir tanesi, provokasyon
için, fonda” at, avrat, buzat “ üçlemesi içeren bir resimle beraber bir mail
atmış.
Çok kibar, zarif olan mesajlar
vardı, kendilerine teşekkür ettim, ama hemen ardından da maillere aynı şekilde
cevap verdim:
-Dünya Kadınlar Günü’ne
inanmıyorum. Prensip olarak eşitlik ilkesine aykırı buluyorum. Dünya Erkekler
Günü yoksa, Kadınlar Günü de olmamalı.
Katılanlar da katılmayanlar da
oldu fikrime..
Hatta “Karşısın karşı, her şeye
karşı “ yorumunu yapan da..
Ama ne yapayım , fikrim bu..
Aslında hepiniz biliyorsunuzdur,
bilmem kaçıncı baskı olacak ama, 8 Mart 1857 tarihinde New York’ta, ağırlıklı
kadın işçilerin çalıştığı bir tekstil fabrikasında, yapılan grevi durdurmak
isteyen polisin, işçileri fabrikaya kilitlemesi, bu arada yangın çıkması ve
barikatlardan dolayı işçilerin kaçamaması nedeniyle, çoğu kadın 129 kişi
hayatını kaybeder.
Bu gün 1910 yılında Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlanır, 1977 yılında Birleşmiş Milletler de günü onaylar. (Ama kayıtlarda New York’taki yangından iz bulamazsınız, günün anlam ve önemi kaydedilmemiştir.)
Bakın, şu anda akşam saat 23.30. Yani Kadınlar günü bitti..Peki ne oldu? Hala dünya aynı, erkekler aynı.. Eeeee? Bugünü “Sevgililer Günü” gibi bir ticari
metaya döndürüp, gül, çiçek, hatta ayakkabı satanlar ekstradan para kazandı, o kadar…Bazı mağazalar da ekstra indirim yaptı..Bu gün 1910 yılında Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlanır, 1977 yılında Birleşmiş Milletler de günü onaylar. (Ama kayıtlarda New York’taki yangından iz bulamazsınız, günün anlam ve önemi kaydedilmemiştir.)
Bugün yine şiddet gören kadın, şiddet
görmeye devam ediyor, birileri karısını, sevgilisini öldürüyor, hala kızlar okutulmuyor, erkenden evlendiriliyor, zaten yaşam
standardı ortalamanın altında.(sadece maddi
açıdan değil, aile, kültür, eğitim vb gibi diğer açılardan) Kadınlar da sevgilisinden, patronundan gül vb
alarak/bekleyerek bugünü kutluyor.
Bence Kadınlar Günü:
Kadınların kollanmasını,
korunmasını sürekli vurgulayarak aslında aşağılayan gündür.
Anneler, babalar, gençler,
çocuklar için gün kutlanabilir, fakat kadınlar günü manasızdır.
Bir cinsiyeti kutlayan gün olmamalıdır.
Günü kutlayana kadar, kadınlara
özel gün ayırmayı gerektiren dezavantajları ortadan kaldırmak, asıl
erkekliktir. Bugünü kutlayıp, diğer 364 günde bildiğini okumak değil.
Aslında öncelikle ülkemizde “Birey olabilmek için yeterli altyapın var mı?" gününü kutlamaya başlamayız. Dozajı artıra artıra belki bir gün kadınlar, erkekler gününe gelebiliriz.
Olay zaten Sezen Aksu’nun “Unzile”
’sini dinleyince tamamen kilitlenip kalmıyor mu? http://fizy.com/#s/123uk9
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder