Bazen ne yazacağım diye
kıvranıyorum, bazen de konular sırada bekliyor, birbirlerini itiyorlar öne geçmek
için.
Üç konu var, biraz birini biraz da
diğerini yazıyorum.Birkaç gün önce Twitter’da Harun Tekin’i birilerini eleştirirken gördüm.
Bu arada kendisinin ciddi hayranıyımdır, hem müzisyen hem de akademisyen kişiliğine son derece saygı duyarım.
Konu ilgimi çekti, biraz deşeyim dedim.
Kendisi her zamanki zerafetiyle isim vermemeye çalışıyordu. Ama biraz araştırınca kim olduklarını buldum.
Benim hemşehrilerim, iki kardeş, nam-ı diğer Dice Kayek .(Ayşe-Ece Ege)
Kendileri geçtiğimiz günlerde tirajı yüksek gazetelerden birine röportaj vermişler. Ama sanırım ya jet-lag, ya doz aşımı durumu var, tam olarak bilemedim .
Yazının başlığından başlayalım:
“İstanbul’u biz meşhur ettik.”
Daha bu Pazar sabahı Fetih 1453 ‘ü seyrettik, Allah’tan korkmak lazım, bundan 600 yıl önce imparatorluklar batmış, bir çağ bitmiş, bir çağ başlamış bu şehir için, 1.yy da Romalılar ele geçirince Byzantium adını almış,Romalılar kimlerden aldı , o kadar geriye gidilemiyor gördüğüm kadarıyla..Ve bu kardeşler çıkmış,İstanbul’u biz meşhur ettik demiş.Pes.
Victoria’s Secret mankenlerini
fazla kıvrımlı, fazla şişman bulduklarından, kendileri gibi iyi tasarımcıların bu mankenlerin giysileri iyi
taşıyamayacaklarını düşünüyorlarmış.
Dünyada aklıma son gelecek şey, bir
gün olup da Victoria’s Secret mankenlerinin avukatlığını yapacağımdı, kısmette
o da varmış hayırlısıyla…Şimdi bomba geliyor : Bir podyum mankeninin en iyi yaşları 15-16 yaşıymış. Yani daha kadın olmadan önceki hali, yani sübyan hali. Tabi daha sonra, normal bir kadının , Allah’ın yarattığı ve doğanın ihtiyaç duyduğu şekilde göğüs kalça gibi bölgeleri gelişiyor, o da tasarımcılara göre giysiyi iyi taşıyamamaya yol açıyor işte.
İnanamıyorum, bu insanlar, podyumda manken değil, android istiyorlar. Ve bir takım çocuklar da, onlara yaranmak için yemiyor, içmiyor, anoreksia oluyor , 25 yaşında da yaşlandı diye bir kenara atılıyor, sonra bir kısmı intihar ediyor.
Röportajdan aynen alıntıdır:
“Mesela
2001 yılında yine ilk kez Lara Stone’u podyuma çıkardık. O zaman daha androjen
bir yüzdü, ama zaman geçtikçe kıvrımlı hatlara sahip oldu, göğüsler filan,
kullanamıyoruz.”
Başarı
güzel şey, yaratıcı olmak, sanatçı olmak, hepsine son derece saygı duyuyorum. Onların
tasarımlarının bir cm2 lik kısmını bile yapamam, dolayısıyla “Sen çok mu
anlıyorsun da eleştiriyorsun “ diyebilirsiniz. Yanlış anlaşılma olmasın,
yaptıkları işi değil, sadece dünya gerçeklerinden uzak ve snob tutumlarını
eleştiriyorum.
Acaba yaratıcı,
sanatçı olmak, biraz da toplumdan kopuk ve snob olmak demek mi?
Harun Tekin ne demiş?
YanıtlaSilMerak edenler için yazının tam metni
YanıtlaSilhttp://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=HaberYazdir&ArticleID=1082036