Yazıyı aslında 2.5 ay önce okumuş ve kenara ayırmıştım.
Dün gece uyuyamayıp, envanterde neler var diye bakarken
gözüme ilişti.
Hadi tartışalım beraber, buyurun ...
İstanbul'un nüfusu en yüksek ilçelerinden birinin belediyesi
evliliğe vize getirmiş. Belki mantıklı, her önüne gelen girince, kesin dönüş
oranları da çok arttı evliliklerde ..
Neyse..
Bu vizenin içeriğini anlatan da 72 sayfalık bir kılavuz
yayınlanmış. Kılavuzu okuyup son sayfaya gelenler arka kapakta vizeye
kavuşuyormuş:)
Aslında evlilikte yaşanabilecek iletişim sorunlarına
değinmek isteyen iyi niyetli bir çalışma ama, keşke 2010 lu yıllarda olduğumuzu
biri onlara hatırlatsaymış.
Okuduğum yazıda yazar, kılavuzun psikolog yerine alt kattaki
komşu teyze tarafından hazırlanabilmiş olacağından endişelenmiş, ama cümle
yapıları daha profesyonel bir elin değdiğini gösteriyor.
Örneğin, "evlilik eğlenmek, gezmek, evde DVD de film
izlemek değildir " denmiş ki katılmamak elde değil.
Evlenmeden önce kızların gelinlik, mobilya, düğün yeri gibi
8. dereceden öncelikli konuların, evliliğin amacı haline getirilmesinin büyük
hata olduğu vurgulanmış. Ben buna da kesinlikle katılıyorum.
Çalışmayan kadının sabah erken kalkıp, kahvaltı hazırlayıp, eşini
güler yüzle uğurlaması gerektiği maddesi var. Burda takıldım. Ben çalışıyorum,
ama eşimin evde olduğu günler kalkıp kahvaltı hazırlıyorum. Acaba hata mı
yapıyorum? Ya da yapıyorsam işten ayrılmam mı gerek? (Gerçi eşim annesinin hazırladığı kahvaltıları
çok över. Ben de bir sabah kendimce kalkıp güzel bir kahvaltı hazırlayıp
annesininki gibi olup olmadığını sormuştum. O da benim ekmeği ekmek kızartma
makinasında kızarttığımı, oysa annesinin soba üzerinde kızarttığından benim
aynı ambiyansı yakalamamamın mümkün olmadığını belirtmişti. Bunun üzerine bir
süre kahvaltı boykotu yapmıştım.)
Erkeklere uyarı : Hiçbir
arkadaş aile ortamından daha önemli değildir. Eğer farklı düşünüyorsanız, hiçbir
aile kızının başını yakmayın, evlenmeyin..Çok iyi niyetli bir çağrı iken
"aile kızı " kavramı işe dahil edilince itici hale gelmiş bir uyarı. (Aile kızı olmayan, hayatını sokakta kazanan kadınlarla evlenirlerse
arkadaşlarıyla istedikleri kadar vakit geçirebilirler anladığım kadarıyla..)
Çocuklar akşam baba eve gelince babadan ilgi bekler. Ama
baba önce yemeğini yemeli çayını içmeli rahatlamalıdır. Bu süre içinde çocuklar
anne tarafından oyalanmalıdır. (Ben yıllarca eşimden daha geç eve döndüm, o
çocukları ben gelene kadar oyaladı, bu durumda ne yapacağız konusuna açıklama
getirilmemiş, konu havada kalmış.)
Erkeğin evde kadınlaşmaması gerekir, alışveriş kadının görüşlerine uygun yapılırsa erkeğin saygınlığı
artar. (hiçbir şey anlamadım, bu nedenle yorum yapamıyorum, desteğiniz
ricasıyla..)
Başarılı bir iletişimle çözülmeyecek aldatma problemi
yoktur. (Bu madde beni benden aldı. Aldatabilirsiniz, ama sonra iletişimi doğru
yapın mı demek istemişler? Bu madde erkeklere yönelik mi hazırlanmış, yoksa
kadınlara mı? Erkek aldatır, bahanesini anlatınca kadın olarak yemeniz gerekli
mi denmek istenmiştir? )
Aşk bitmez.(Ben bu uyarıların yapıldığı yörede
evliliklerin %80 inin görücü usülü evlilik olduğunu tahmin ediyorum ama umarım
yanılıyorumdur.) "Aşkın
yerini sevgi alır , arkadaşlık alır " diyenler önce gitsin kendisini bir
uzmana göstersin denmiş ki, bu zaten son nokta ..Üzerine denecek bir laf
kalmıyor..
Sonuç, evlenmeden
önce nasıl kan tahlili, AIDS tahlili yapılıyorsa, bu şekilde ön hazırlık da
yapılmalı diye düşünen belediyeyi iyi niyetinden dolayı kutluyorum.
Ama uyarıların güncel dünyaya ait olacak ve kadın erkek
eşitliğini ve modern aile hayatını örselemeyecek şekilde yeniden elden
geçirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Siz ne dersiniz? Acaba en iyisi evlenmemek mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder