Bir önceki yazıda "Salakoloji"'nin, ciddi bir bilim olduğuna dair verilere ulaşmıştım ve sizlerle konuyu tartışmaya karar vermiştim.
Cipolla, "Salak insan, kendisi bir çıkar elde etmeksizin, hatta kendisi de zarar görecek şekilde, başka bir insana veya bir grup insana zarar veren insandır." teorisinin paralelinde, şu iki faktörü ele almıştı.
Ve, bunun sonucunda da insanları 4 ana grupta toplamış.
- Akıllı insanlar : Hem kendine, hem başkalarına faydası olanlar
- Aciz zavallılar : Başkalarına fayda sağlarken kendine zarar verenler
- Haydutlar : Kendine fayda sağlarken başkalarına zarar verenler
- Salaklar : Ne kendine ne başkalarına faydası olan, hatta zaman zaman kendine ve diğerlerine zarar da veren insanlar.
Cipola'ya göre salak insanı asıl tehlikeli kılan davranışının tamamen öngörülemez oluşunun ve salakların toplumda eşit şekilde dağılmış ve sayılarının sabit ve sanıldığından daima fazla olarak karşımıza çıkmasının altını çiziyor.
Ayrıca şunu da ekliyor: Salakların başkalarına verdikleri zarar, sahip oldukları güç (iktidar) oranında artmaktadır.
Ona göre toplumda eşit dağılmışlar demek, sokaktaki adamın da, bu adamı eğitenlerin de, çalıştıkları şirketi yönetenlerin de, bürokratların da, milletvekillerinin de, bakanların hatta devletleri yönetenlerin de içinde, yaklaşık aynı oranlarda ‘temsil edildikleri’ anlamına geliyor.
Seçim sonuçlarından bahsederken sık sık ‘halkın sağduyusu’ filan gibi bence de, Serdar Beyce de saçma laflar ediliyor. Ancak sandığın, salaklara (Cipolla’nın ifadesiyle) “kendileri hiçbir kazanç elde etmeden bütün topluma zarar vermek için” mükemmel bir fırsat yarattığını da unutmamak gerekir.
“Salak insanlarla çalışmak veya iş birliği yapmak, çok pahalı ödenen bir hatadır!”
Aslında aklıma Aysun Kayacı'nın yıllar önce dediği "Benim oyumla çobanın oyu bir mi?" sözü de geldi ama, o yorumun fazla acımasızca olduğunu düşünüyorum. Çünkü o sadece eğitimsizlikten yola çıkarak bu yorumu yapmıştı. Oysa burada görüyoruz ki, salaklığın pozisyonla, oturulan koltukla, ya da eğitimle yakından uzaktan alakası yok.
Allah hepimizi salakların şerrinden korusun diyelim o zaman..
Aptal dostum olacağına akıllı düşmanım olsun. Salaklık hem salaklar hem de çevresindekiler için baş belasıdır. Güzel bir konuya değindiniz ben de yakın zamanda bu durumu irdeleyen bir yazı kaleme almaya karar verdim. sevgiler
YanıtlaSil