Bugün yine konu belliyken , tam yazı hazır olmak üzereyken çok önemli bir “gündem maddesi” diğer yazının önüne geçiverdi.
Sevgili kayınbiraderim , sosyal medyada dolaşan önemli bir konuyla beni yüz yüze getirdi bugün.
Konu bir sehpa..
Tam olarak söylemek gerekirse “naturel tik orta sehpa”.
Bu sehpa , yekpare tik ağacından ,”usta ellerin “ “mükemmel bir işçilik “ ile şekil verdiği bir ürünmüş.Özellikle doğal ve ekolojik ürün kullanmayı tercih edenlerin seçeceği “harika “ bir mobilyaymış.Her bir parçası özel bir tasarımmış.
Oldukça büyük bir tik ağacının gövdesinden yekpare olarak çıkarılmış.
Ben kasaba çocuğuyum. Sanırım o kadar da elit zevklerim yok.Kendimi de geliştirememişim.Baktım , baktım , şahsen ben öyle bir olağanüstülük göremedim.
Hatta orman içi dinlenme tesislerinde üzerine gazete kağıdı yaymak suretiyle mangal yapıp yediğimiz ve sucuğun yağlarını damlattığımız masalardan öte değil gibi.
Kayınbiraderim ise daha çok kasaplarda üzerinde et doğranan masalara benzetmiş.Demek ki kendisiyle aşağı yukarı aynı kafa yapısına sahibiz.Sanatsal bakımdan incelmemiş ruhlar işte..Hayır , eltimin ne dediğini söyleyeceğim , ona iyice utanıyorum:)).Kendisi de “ Bir odun parçası işte , üzerinde konuşmaya değmez” dedi.Şaka tabii,o , bu paranın harcanabileceği çok daha mantıklı şeyler varken ,buna 13.500 tl verilmez dedi.
Diğer masalar gibi radyasyon yaymıyormuş, kanserojen değilmiş.
Hazır mobilyalar gibi renklendirici ve tatlandırıcı içermiyormuş.
Makinayla değil tamamen Türk işçilerin el emeği ile yapılmış.
GDO'suz ağaçlar hammadde olarak kullanılmış.
Hazır mobilyalar gibi renklendirici ve tatlandırıcı içermiyormuş.
Makinayla değil tamamen Türk işçilerin el emeği ile yapılmış.
GDO'suz ağaçlar hammadde olarak kullanılmış.
İyi güzel de, eminim ucuza malzeme alıp ,işçiliğe de biraz el atarsanız küçük bir evi bu fiyata çıkarırsınız ..
Sosyal medyada bir arkadaş demiş ki,”Bu sanırım otomatik , acaba bunun dizel ve düz vitesi ne kadardır..”
Ayrıca , bu camiada önemli detaylar varmış.Ürün eğer ekolojik ürünse ilanında FSC sertifika numarası olmalıymış ama yokmuş.Bu da ne demekmiş, bu ürün ekolojik değilmiş.
Sonuç olarak geldiğim nokta şunlar :
1)Zenginin parası züğürdün çenesini yorar.
2)Kiminin parası ,kiminin duası.. ( ay belki de bedduası , emin olamadım şimdi)
3)Bu işten karlı çıkan Mudo’dur.Hayranlıkla , hasetle , nefretle , merakla bir sürü insan masayı görebilmek için Mudo’nun web sitesine doluşmuştur.Ben de en kısa sürede benzer bahane bulup sitemin giriş sayısını artırabilirim.
Mudo bence bu masalardan kazandığı paralarla tik ağacı ormanı kursun , hem hakkaten doğayı , ekolojiyi korusun , hem de yeni masalar yapabileceği yeni tik ağaçlarına sahip olsun..
Ne dersiniz?
20 sene sonrasını düşünemiyorum:)) abartılı paralar ile nasıl daha organik yaşanabiliri tartışıyor olacağız. Oysaki 20 sene önce organik diye birşeymi vardı? Hersey doğal, natureldi. Neden git gide aslında doğal ve bedelsiz olması gereken herşeye abartılı paralar ve bir bedel ödeyerek "organik" "ekolojik" adıyla sahip olabiliyoruz?
YanıtlaSilBen bu yazıdaki elti olarak adımın geçtiği yerle ilgili hemen bir açıklama yapmak gereği hissettim.
YanıtlaSil....Hayır , eltimin ne dediğini söyleyeceğim , ona iyice utanıyorum.Kendisi de “ Bir odun parçası işte , üzerinde konuşmaya değmez” dedi....
Aslında demek istediğimi yanlış aktarmışım galiba, konuyla ilgili yazışmamızdaki cümlem tam olarak şöyleydi ;
Bir odun parçası için yazı yazıp sinirini bozmaya değmez : )
Yani demek istediğim bir odun parçasından yapılmış sehpaya 13.500 tl vererek , bu kadar paranın hiç de gerekli olmayan yerlere harcanmış olmasını görüp de sinirini bozma.
Yoksa bu masayı yapan kişinin emeğine ve zevkine hiçbir saygısızlığım yok. Sadece sorun 13.500 tl'nin verilmesi gereken çok daha öncelikli yerler olduğunun insanların farkına varmamış olması ....
Sevgili elticiğim,sen bana demek istediğini gayet iyi aktardın , ben birazcık abarttım (yazar kısmı sever abartmayı)..Ama bir odun parçası için yazmak gayet de güzel oldu,yönlendirmeleriniz için teşekkür ederim efendim..
YanıtlaSil