Son günlerde televizyonda reklamları izliyorsanız siz de farketmişsinizdir.
Maşallah, deterjan, tuvalet kağıdı ya da salça reklamı gibi destekleyici besin ya da mineral ürünü reklamı var.
Beni son derece rahatsız ediyor.
Bugün sabah reklamlarda yine bağışıklık sistemini destekleyici bir ürün reklamı vardı. Reklamı izlerken tam bunu konuyu düşündüm ve o sırada reklam kuşağı bitti.
Reklam kuşağı bitince ne başladı dersiniz?
Kamu Spotu.
Konusu da "Destek besinleri kullanmayalım, kullanmamız gerekiyorsa da dikkat edelim."
Hani televizyonda Hülya Koçyiğit'i izlerken çekirdek yer gibi destek ürünü kullanan iki kadının olduğu Kamu Spotu.
Pes dedim içimden. Tam da üstüne gelince bugün ne yazacağım da belli oluverdi.
Hepiniz gibi hamileyken ben de folik asit aldım.
Bebekler küçükken demir ilacı kullandırdım. (Ama doktor değiştirince onu da bıraktık, kan tahlili yaptılar yeterli demir düzeyi çıktı, demir kabızlığa yol açtığından doktor gerek yok dedi.)
Kızlar küçükken başımızdan flor olayı geçmişti, ben konuya ilk o zaman uyandım.
Dişerin gelişimi için doktorumuz kızlara flor kullanımını önerdi, ben de saf saf vermeye başladım.
Daha sonra kendim için diş doktoruna gitmiştim, gitmişken konuyu diş doktoruna danışayım dedim.
Doktor çok ilginç bir şey söyledi.
Türkiye'de çocuk hekimliğinde Anglosakson sistemi izleniyormuş.
İngiltere ve civarında içme sularında flor eksikmiş.
Bu nedenle bebeklerin diş gelişimi için flor desteği gerekiyormuş. Ama Türkiye'de sularda flor eksiği olmadığından aslında çocuklara flor vermeye gerek yokmuş. Ama biz sistemi aynen kopyaladığımızdan Türkiye'de flor desteği modeli uygulanıyormuş.
Bence bunlar yine de masum. Yok Omega 3 desteği (haftada 2 kez balık pişirince ev kokuyor tabii, ne gerek var), yok bağışıklık sistemi desteği (erken yatayım, erken kalkayım, yürüyüş yapayım, sebze yiyeyim yerine daha kolay), yok yorgunluk için bilmemne, yok D vitamini desteği (hele buna dayanamıyorum, ülkemiz gibi bol güneşli bir ülkede dışarı çıkıp güneş alınacağına D vitamini desteği içiliyor ve öneriliyor, şaka gibi) birçok destekler var ve insanlar da buna sarılıyorlar.
Birçok sağlık programında ya da gazetelerin sağlık köşelerinde birçok destek ısrarla öneriliyor.
Ama benim takıldığım aynı televizyon ekranında 5 dk önce reklamı verilen ürünün 5 dk sonra devlet eliyle kullanılmamasının önerilmesi. Buna nasıl müdahale edilemiyor anlamıyorum.
Tabii ki bazı kişilerin destek zorunluluğu var. Örneğin yukarıda D vitamininden bahsettik. Yürüme engeli olan ve sık sık dışarı çıkamayan birisinin D vitamini desteğine ihtiyacı olabilir, ama psikopat annelerin çocuk üşür diye çocuklarını dışarı çıkarmayıp sonra evde D vitamini desteği vermesi bana komik geliyor.
Destek alma zorunluluğu olanları sizler için toparlamaya çalıştım.
1. Düşük enerji içeren diyet tüketenler,
2. Yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayamayanlar (psikolojik yada ekonomik nedenlerden dolayı),
3. Vejetaryenler (özellikle hiçbir hayvansal gıda tüketmeyen veganlar),
4. Demir yetersizliği anemisi olanlar,
5. Bebek (D vitamini yetersizliğinin önlenmesi) ve çocuklar ( ne yazık ki literatürde böyle )
6. Gebe ve emzikli kadınlar (Demir, folat, B12 vitamini vb.)
7. Menapoz sonrası kemik kaybı fazla olan kadınlar,
8. Yaşlılar,
9. Uzun süre ilaç kullananlar (antasitler, antibiyotikler, laksatifler, diüretikler),
10. Besin alımını engelleyen alerjik hastalıkları olanlar,
11. Bir hastalığa bağlı beslenme (nutrisyon) tedavisi alanlar,
12. Diyaliz tedavisi gören hastalar, vb.
Eğer bu grupta yer alıyorsak, tamam ama değilsek lütfen gaza gelmeyelim, vücudumuza yabancı maddeler doldurmayalım derim. Lütfen üzerinde bir düşünün.
Ama tabi yine de karar sizin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder