Size "Bireyin, başlangıç yaptığı, yaşamının üretken
yıllarını kullanarak geliştirdiği ve genelde çalışma hayatının sonuna dek sürdürdüğü
iş ya da pozisyon" desem ne dersiniz?
Sanırım cevabı biliyorsunuz, kariyer..
Yukarıda verilen en basit tanımıyla hepimizin ağzından düşmeyen kelimedir kariyer.
Kariyer yapmak tanımı daha çok kullanılır cümle içinde.
Etimolojik kökeni incelendiğinde Latince carrera kelimesine
dayanır. Anlamı fare yarışıdır. Günümüzdeki kullanımına ulaşması ise 1530'larda
başlar.
Career "koşu, izlenen rota" anlamı ile daha çok güneşin gökyüzündeki hareketini kullanmak için kullanılırdı. 16.yüzyılda Fransızca carriere ise "yol,yarış rotası" anlamları ille kullanıldı.
"Hayat rotası " anlamında kullanımı ise ilk 1803'dedir. İsim olan kelimenin fiil haline gelişi ise (careering) 1590 yılında at üstünde yapılan mızraklı dövüş turnuvasında "passing a career" kavramı ile ortaya çıkmıştır.
Career "koşu, izlenen rota" anlamı ile daha çok güneşin gökyüzündeki hareketini kullanmak için kullanılırdı. 16.yüzyılda Fransızca carriere ise "yol,yarış rotası" anlamları ille kullanıldı.
"Hayat rotası " anlamında kullanımı ise ilk 1803'dedir. İsim olan kelimenin fiil haline gelişi ise (careering) 1590 yılında at üstünde yapılan mızraklı dövüş turnuvasında "passing a career" kavramı ile ortaya çıkmıştır.
Bu noktadan yola çıkıp da kariyeri eğer bir spora
benzetirsek, onun da bir takım ekipmanları vardır ayakkabı gibi, pilates topu
gibi, tenis raketi gibi.
Nedir mi diyeceksiniz?
At gözlüğü tabii ki..
İyi bir kariyer için etrafınıza bakmamak, sorgulamamak ve at gözlüğü takmak şarttır. Ömür boyu birilerini yalamak da diğer zorunlu hareketlerdendir.
Kariyer, insanlara daha fazla saygınlık vaad ederek daha az ücretle daha çok çalıştırma sanatıdır.
Dolap beygirinin önünde sallandırılan plastik havuçtur.
Bir sosyal statü edinmek uğruna hayatımızı, hayallerimizi,
gençliğimizi çalmasına göz yumduğumuz fiktif bir hayattır.
Aşktan, birliktelikten, mutluluktan da öne geçer bazıları
için.
Gözler hep yukarılarda, hep üstlerde, okullar, kurslar, masterler, uzaklara gitmeler, uzun vadeli mutsuzluk planlarıdır.
Gözler hep yukarılarda, hep üstlerde, okullar, kurslar, masterler, uzaklara gitmeler, uzun vadeli mutsuzluk planlarıdır.
Günümüzde köleliğe verilen isimdir.
Gençliğinizi verip karşısında aldığınızdır. Para karşılığından gündüzlerinizi (hatta bazen gecelerinizi) satma işlemidir.
Ama sonra ne ile karşılaşırız? Kariyerli ama bir hayat kuramamış, evlenmemiş, evlense kariyer için çocuk yapmamış insanlarla doluyor etrafımız.
Gerçi şunlar da olmuyor değil..
İnsanlar kariyer yapacağım diye sevgililerini terk eder, onunla çay bahçesinde elele çay içip kedi seveceğine oturup ders çalışır, sinemaya tiyatroya konsere gitmek yerine kursa gider, sevgililer de bu kişileri terkeder.
Sonra da mecburen kariyerine dört elle sarılınır.
"Kariyer yapmak harikadır! Ama soğuk gecelerde kariyerinize sarılıp yatamazsınız".
Yaş 50 olup da emeklilik gelip çattığında koca bir sıfırdan başka bir şey olmayacak bir kavramdır. (aynısı kaynımda var) Sonra dönüp arkanıza bakar da ben ne yaptım bu yaşa kadar dersiniz ama iş işten geçmiştir. Katlanılan tüm o zorluklar, girilen stresler, uykusuz ve yorgun geceler, sonu gelmez toplantılar artık suratta beliren bir tebessümle anılacaktır.
Nedense kariyer kelimesi "Başkalarının rahatlığı için uzun bir süre boyunca çalışmak" manasına gelir. Dikkat ettiyseniz, dükkan açan, kendi işini kurup geçinen, kısacası kendi patronu olan insanlar için bir kariyere sahip olduğu çok nadiren söylenir. Nedir kerameti bu sözcüğün de, illa patronlu matronlu, departmanlı mepartmanlı yerlerde çalışan insanlara uygun görülüyor? Kariyer sahibiysen, illa başkaları için giyimine kuşamına dikkat eden, gidiş geliş saatleri efendisi tarafından belirlenen, onun uğruna kişiliğini bastıran, sözünü sakınan, uykusundan mahrum kalan kariyer kişisisin. Dükkanın işyerin varsa ve yanında bir sürü kişi çalışıyor ya da çok iyi para kazanıyor olsan bile kariyer sahibi değilsin.. Bu böyle biline..
Velhasıl
kelam, hepimizin ekmeğini kazanmak, başını sokacak bir evde oturmak,
çocuklarını doyurmak ve okutmak için paraya ihtiyacı var.
Sözüm
bu nedenle çalışanlara değil, sözüm kartviziti daha zengin görünsün,
arkadaşlarına hava atabilsin, daha lüks arabaya binebilsin ve popüler uydu
kentlerde ya da rezidanslarda oturabilsin diye gençliğini harcayıp ileride
pişman olacaklar içindir.
Kariyer yapmak mı, hayatı doya doya yaşamak mı?
YanıtlaSilCevap belli... Ama herkesin kendi işini yapma ve birilerine posta atmaya imkanı yok ki! İşte bu sebeple istemese de insanlar kariyer için pek çok şeyden fedakarlık ediyor. Ne diyeyim Allah kolaylık versin hepimize...
Murat Kırkan