2 Temmuz 2013 Salı

Bilim Sanat Merkezleri

Geçen akşam kuzenimle sohbet ederken laf lafı açtı, konu aslında genel olarak bildiğim ama detaylı olarak hakim olmadığım bir konuya geldi.

Kuzenimin ilkokul 3'e geçen bir oğlu var. Özellikle fen konularına çok fazla ilgi duyuyor. Ona herhangi bir doğa olayından ya da fizik kanunundan bahsederseniz hemen gözlerini kocaman kocaman açıyor ve dikkatle sizi dinlemeye başlıyor.

İşte ufaklığın bu özelliklerinden bahsederken, konu döndü dolaştı, Bilim Sanat Merkezlerine geldi.

Bizim çocukların bu merkezlerle herhangi bir ilişkisi olmadı ama çevremde devam edenler olduğunu biliyordum, bu nedenle kuzenime de bu konuyu araştırmasını ve öğretmenle konuşmasını söyledim.

Sonra da bir tek ona değil, çocuğu olan tüm okuyuculara faydası olur diye bu konuda yazmaya karar verdim.




Önce konuya tanımla başlayalım.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kurulan ve ona bağlı faaliyet gösteren Bilim Sanat Merkezleri "“Bilim ve sanat merkezi, okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretim çağındaki üstün yetenekli çocuk/öğrencilerin bireysel yeteneklerinin farkında olmalarını ve kapasitelerini geliştirerek en üst düzeyde kullanmalarını sağlamak amacıyla açılmış olan bağımsız özel eğitim kurumudur.” " şeklinde tanımlanmaktadır.

Bu projede hedef kitle 3-6 yaş arasındaki okul öncesi ve ilk ve ortaokul düzeyindeki üstün yetenekli çocuklardır.

Okul öncesi çocuklar tam gün, okul çağındaki çocuklar da yarım gün olmak üzere bu merkezlere devam ederler.

Bu merkezlerde standart bir öğretim modeli yoktur. Her çocuk için özelleştirilmiş bir program uygulanır.

Eğitimler senede üç dönem olarak yani, 2 dönemi okul yarı yıllarına paralel, bir de yaz kampı şeklinde verilir.

Öğrencilerin bu merkezlere kaydolabilmesi için bazı aşamalardan geçmeleri gerekmekte.

Okul öncesi çocuklarda aile, ilkokulda sınıf öğretmeni, ortaokulda ise öğretmenler kurulu tarafından çocukların aday gösterilmesi gerekiyor.

Ardından ön değerlendirmeyi geçen çocuklar tarama testine çağırılıyor. Bu testler çocukların çok farklı yönlerde yeteneklerinin ne olduğunu ve ne kadar olduğunu ölçümlüyor. Ardından da puan sırasına göre çocuklar bireysel görüşmeye davet ediliyor.

Tüm bu aşamaları atlayan çocuklar da kaydolmaya hak kazanıyor.

Merkezlerde bilim, fen, matematik ya da sosyal bilimler dallarında yetenekli çocuklar eğitildiği gibi, resim, grafik, fotoğrafçılık, sinema, seramik, heykel, hat, vitray, ebru, bale gibi görsel; müzik, tiyatro, drama, edebiyat, güzel sanat ve spor dallarında yetenekli olduğu belirlenen çocuklar da eğitim alabiliyorlar.


Bunun yanı sıra destek etkinlikleri birimi, Türkçe, doğru ve güzel konuşma-yazma, bilgisayar, yabancı dil, satranç, çevre koruma, sağlık bilgisi, kişiler arası iletişim ve benzeri alanlarda çocuk/öğrencilere genel kültür, iletişim ve günlük yaşamla ilgili temel bilgiler kazandırma imkanı sağlamaya çalışıyor.

Her birimiz için kendi çocuklarımız özel ve yetenekli. Bu nedenle objektif bir gözle değerlendirme yapmak gerekiyor. Ama çocuğumuzda gerçekten bir farklılık görüyorsak, bu değerlendirmek ve çocuğu ona göre yönlendirmek de bir annelik görevi.

Her çocuğun hak ettiği eğitimi alabilmesi dileğiyle..



Tüm çocuklara iyi tatiller..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlginizi Çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...