Tom, Jerry, Nils, Ayı Yogi ve Bunu Duyan Lisa...

80 ler çizgi filmleri serisinin son yazısına geldik. Umarım konu sıkmamıştır. Ama çocukluğunu anmak herkese güzel gelir sanki? (diyerek kendimi kandırıyorum.)

Hadi başlayalım ..

Benim hiç sevmediğim ama yandaşlarının pek de az olmadığı bir çizgi dizi: Casper..Arkadaş bulmak için dolaşan sevimli hayalet Casper, herkes ondan korktuğu için kimseye yaklaşamazdı. Ama her bölümün sonunda, yaptığı bir kahramanlık sayesinde, mutlaka herkesin sevgi ve hayranlığını kazanmayı başarırdı.

İflah olmaz bir kedi sever olan ben , sizce en çok hangi çizgiyi seviyorumdur?Tabii ki Tom ve Jerry. Tom ve Jerry zamanının en meşhur çizgi filmlerden biriydi. Cüretkâr fare Jerry ile onu yakalayıp yemek için elinden geleni yapan kedi Tom'un yaşadığı maceralar anlatılırdı. Maceraların sonunda ise kazanan mutlaka Jerry olurdu.

Yine çok sevimli başka bir çigi dizi var sırada : Varyemez Amca, Donald Duck'ın Ördekkent'te yaşayan zengin ve cimri amcasıydı. Çizgi filmdeki mucit, Varyemez Amca'nın "uğur parası"nı korumak için türlü aletler icat ederdi. Filmin kötü adamı işte bu uğur parasının peşindeydi.

Bir de benim hiç ilgimi çekmeyen Nils ve Uçan Kaz vardı. Uçmayı öğrenmiş bir kaz ve parmak çocuk olan Nils'in beraber yaşadıkları maceraları konu alıyordu.Hala ne akla hizmet böyle bir çizgi film vardı ben seyrederdim, bilemiyorum.

İtiraf ediyorum, geçen hafta  adını hatırlayamadım, neydi neydi derken ağzımdan Ayı Bobi çıktı.Oysa çizgi filmin adı Ayı Yogi imiş, sağolsunlar arkadaşlar hatırlattı.

Bir grup arkadaşını yanına alıp garip bir gemi ile dolaşan, maceradan maceraya koşan şaşkın ayı "Ayı Yogi", başına bin türlü iş açar, panik içinde sağa sola koşuştururdu.Konuşması da sesi de hala kulağımda..

Neredeyse tüm kız çocuklarının çocukluk bunalımlarının kaynağı olan çizgi filme geldik. Şeker Kız Candy. Hatta hatırlıyorum, elleri birbirine vurarak oynadığımız dünyanın en saçma bir oyunu vardı.Şarkısı da şöyleydi:

Şeker Kız Candy,

Anthony ile evlendi.

Bunu  duyan Lisa

Kıskançlıktan geberdi.

Geçenlerde hangi vesile ile bilmiyorum, çocukların yanında doğaçlama olarak eşimle bu oyunu oynayıp şarkısını da söylediğimizi fark ettik. Çocuklar da o esnada “Allahım neden sen bize normal bir anne baba vermedin ki ?”diye iç geçirmişlerdir kesin.Neyse,bebekken yetimhaneye bırakılan Candy çok zengin bir aile tarafından evlatlık alınır. Candy'nin tek hayali aşık olduğu "tepedeki prens"i tekrar görebilmektir.

Kahramanları kötülüklerle savaşmak için robota dönüşen arabalar olan çizgi film Transformers, özellikle erkek çocuklar arasında efsaneleşmişti. Onu nerdeyse hiç seyretmedim.

Japon Sensei Splinter, dört kaplumbağası ile yeraltında saklanırken Shredder'ın mutasyon ışınlarına maruz kalınca kendisi fareye kaplumbağalar da birer savaşçıya dönüşüyorlardı. Rönesans sanatçılarının isimlerini taşıyan kaplumbağalar her bölümde Shredder'la savaşıyorlardı.Kimbilir kaç çocuk Michelangelo,Leonardo,Donatello, Rafael ‘in dünyanın en büyük sanatçılarından değil, birer savaşçı olduğunu düşündü hayat boyu..

Dünyanın en meşhur faresi Miki Fare, Pluto isminde bir köpekle birlikte yaşardı. Sevgilisi ise kafasında kocaman kurdelesi olan Mini idi. Donald ve Gufi en iyi arkadaşlarıydı, beraber maceradan maceraya koşar, bin türlü kılığa girerlerdi.

Woody Woodpecker, Kırmızı saçlı mavi bir ağaçkakandı. En acayip özelliği tuhaf kahkahasıydı.

Tazmanya Canavarı,Gerçek bir canavardı. Ne var ne yok yer, ortalığı silip süpürürdü.

Sanırım erkeklerin diğer bir favorisi de Voltran’dı. Hatta o dönem sözlüğümüzde sinerji diye bir sözcük yoktu, sinerji  yerine Voltran’ı oluşturmak derdik.

Dizinin ana karakterleri 5 adet mekanik aslan robot ve bu robotları kumanda eden (pilot) 5 kahraman savaşçıdır. Her aslanın ayrı bir yeteneği vardır. Ancak bu 5 aslan bir tehlike anında bağımsız savaşabildikleri gibi bir araya gelerek dev bir robot olan Voltran'ı oluşturmaktadırlar.

***

Şimdi bakıyorum da ,çizgi filmlerde bizim zamanımızın keydi yok.daha teknolojik , daha insan figüründen uzak , daha vurdulu kırdılı , ya da cadılı , hayalli filan.

Bence biz , bizim çocuklarımızdan daha gerçek bir çocukluk geçirdik , ne dersiniz?

Not : Bu sabah bir arkadaşımdan Ten Ten ve şu anda hatırlayamadığım bir çizgi film ile ilgili daha hatırlatma geldi ama şu anda unuttum hangisiydi..İrem'in babası, senden özür diliyorum..