3 Nisan 2013 Çarşamba

Kediler Dokuz Canlıdır..

Bizim evin dört ayaklı elemanı Kaju'dan daha önce bahsetmiştim sizlere.

Mahallemizde sokak kedilerine bakan bir çiftin en kıymetlilerindendi Kaju.
Kardeşi Sarı ile beraber sarılıp yatarlardı hep.

Biz de o evin karşısındaki markete gidip gelirken hep severdik Kaju ile Sarı'yı.




Başak'ı ikna edip de eve kedi almaya karar verdiğimizde gidip konuştuk yavrulardan birini alabilmek için.

Sarı'yı alabilirsiniz dediler. Sarı çok hassasmış, tek başına sokakta kalırsa üzüleceğini düşündüler, Kaju tek başına idare edebilir diye onu sokakta kalmaya daha uygun gördüler.

Kediyi alıp eve getirmeye karar verdiğimiz gün gittim, elimde kafesim Sarı'yı tutmaya çalıştım ama tutamadım, kaçıp durdu.

Ama Kaju koşa koşa geldi ve sepete girdi. Kısmet..Yazgı..

O gün bu gündür Kaju bizim kedimiz ve evimizin üyesi.




Kaju evimizin kedisi ama, gününün büyük bölümünü de sokakta geçirir.

Tuvaletini dışarıda yapar, ağaçlara çıkar, kız peşinde koşar.

Evde yemekleri beğenmezse gider sokakta kendine yiyecek birşeyler bulur onları yer.

Bazen evde bir hafta boyunca yemek yemediği olur. Dışarıda buldukları herhalde daha lezzetli ki..

Bakkala giderken peşimden gelir. Bakkalın çırakları onu görünce " Naaber Kaju ? "derler. Herkes tanır onu.

Evimiz bir apartmanın ikinci katında.

Sitemiz güvenlikli bir site, apartman kapılarında özel elektronik anahtarlar var.

Ama Kaju canı eve gelmek isteyince içeri giren birini bulur, hışım gibi içeri girer her katta 5 daire bulunmasına rağmen bizim kapıyı bulur ve gelip tam kapıda bağırır.

Bundan bire süre önce eve ilk geldiği günlerde Kaju bir gün eve gelmedi. Daha doğrusu Başak pencereden birisinin kucağına aldığını görmüş Kaju'yu. Aşağıya inip bakana kadar yok oldu hayvan. Sokaklarda dolaşıp adını çağırıp durduk. Ben gece sabaha kadar sokakta gezdim. Eski evinin mahallesine gittim her yere baktık ama bulamadık.

Tam ümidi kesmişken, ertesi gün öğlen, yan apartmanımızda oturan iki küçük kızın kucağında apartmandan çıktığını gördüm. Koşa koşa geldi eve doğru.

Bundan 1 ay önce bizimki yine kayboldu. Malum aylardan Mart. Ama bizimki eve gelmese de kendini gösterdiğinden 2 gün gelmeyince endişelendik yine. Tüm mahalleye haber saldık. kapıcı, güvenlik herkesin haberi vardı ama kediden haber yoktu.

Allahtan tesadüfen sitenin güvenliği yan apartmanda bir komşumuzun evinde görmüş bizimkini. Salamları, sucukları götürüyormuş. Teyze ile kanka olmuş.

Ama almaya gidince çok sevindi tabi. İki gündür tuvaletini de tuttuğundan sokağa çıktığımız gibi kendini en yakın gül ağacının dibine attı.

Bir taraftan gelmemesine alışmaya merak etmemeye çalışıyordum ama ona ciğer almaya başladıktan sonra evden ayrılamamasından yola çıkarak 2 gün gelmemesini de endişelendirici buluyordum.

Yine uzun zamandır gelmediği bir günün gecesinde,ki iki gündür yoktu, geç saatlerde son bir defa seslenmeye çıktım.

Son enerjisini kullanarak sürünerek geldi Kaju. Burnu simsiyahtı, ziftte batmış gibiydi, bir gözü akıyordu.




Burnundan nefes alamıyordu, ağzından nefes almaya çalıştığından da dili bir karış dışarıdaydı.

İlk etapta birşeyi olmadığını düşündüm, eve getirdim, ciğer filan da yemedi.
Yattı uyudu.

Sabah yanıma yatağa geldi, durum fenaydı. Akan göz tamamen kapanmıştı. Zor nefes alıyordu. Burun ve ağız darbe almış gibiydi. Dişetlerinde sorun vardı.

Evde herkes uyuyordu. Kimseyi uyandırmadan veterinere gittik sabah 7.30 da.
Burnundaki siyahlık kan pıhtısıymış. Gözüne de darbe almış ve mikrop kapmış. Veteriner kafasına bir darbe aldığını söyledi. Dişetleri de hasar görmüş. Katı beslenemiyordu. Büyük tuvaletini röntgene göre iki gündür yapmıyordu ve kediler en fazla üç gün dayanabiliyormuş.(Allahtan içorganlar sağlamdı.)

Veteriner eve vermedi. Orada yani hastanede kalması gerektiğini söyledi.

Göz damlaları, antibiyotik iğneler bir hafta uğraştık. 2 gün tuvalet için bile dışarı çıkmak istemedi korktu. 5. gün kendi rızasıyla oyuna başladı. 6. gün de ilk defa dışarı isteyerek çıktı ve gece dışarda yattı.

Ancak gördüm ki kediler gerçekten dokuz canlı. Şu anda canavar gibi.Gece gezmelerine başladı.

Canlardan biri gitti kaldı sekiz.

Umarım geri kalan sekizi doğru kullanır.

Hayvanlar olmadan evler çok eksik, hayat çok renksiz.


4 yorum:

  1. geçmiş olsun, çok sevindim. gerçekten çok kötü durumdaymış.

    YanıtlaSil
  2. Geçmiş olsun. kediler dayanıklıdır evet ama ona sahip çıktığınız için Kaju daha şanslı.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, Şu anda bizim yatakta uyuyor, yatağımı bile toplamıyorum rahatsız olmasın diye :))

      Sil

İlginizi Çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...