Kendimi
bildim bileli evimize mizah dergileri girer.
Rahmetli
babacığım her hafta mutlaka Gırgır alırdı. Hatta okumam için de beni teşvik
ederdi ciddi ciddi.Ama nedense Fırt dergisi için aynı motivasyonu göstermezdi.O
zaman anlamazdım neden Fırt okumamı istemediğini.Sonradan anladım ki istememesinin “Yavrunuzun Sayfası” ,”Arap Kadri “ gibi
gerçeklerden J
kaynaklanan bazı sebepleri vardı.
Fırt
dergisinde o zamanlar Halit Kıvanç, Müjdat Gezen,Uğur Dündar ve hatta Sezen
Aksu bile yazı yazmışlardı.
Ama
Gırgır öyle miydi? “Avanak Avni”, “Muhlis Bey” ,”Yavlum Mithat” hala canlı
olarak anılarımda durmaktadır. Hatta daha geçen hafta kızlara “ Prize parmak
sokmak günah galiba , yoksa neden çarpılalım ki? “ konulu Muhlis Bey esprisini
anlattığımı hatırlıyorum.
Gırgır
ilk yıllarında 45 bin satıyordu.
1978'lerde 280 binlere ulaşan tiraj , 1981-1983 döneminde 500 bini bulan
satışıyla mizah tarihimizin rekor satışına ulaştı. Sayı 1 milyona yükselterek Avrupa'nın 3. büyük
mizah dergisi haline geldi.
Günümüzün
ünlü mizahçılarının çoğu bu dergide yetişti. Bunlar arasında Ergün Gündüz, , Suat Gönülay,
, Atilla Atalay,
Latif Demirci,
, Hasan Kaçan,
, Galip Tekin,
Mehmet Çağçağ, Metin Üstündağ, , Can Barslan, Uğur Durak, Behiç Pek, Cihan Demirci,
Gülay Batur, Özden Öğrük, Ramize Erer, Gani Müjde,
Tuncay Akgün sayılabilir.
Gırgır'ın
bir dönemin mizah anlayışı üzerinde büyük etkisi oldu. Daha sonra çıkan Fırt,
Deli, Hıbır, Mikrop, Limon,
Leman,
Penguen,
Uykusuz
dergileri Gırgır örneğini temel alarak geliştiler.
Gençlik
yıllarımdan kalan diğer bir önemli anı
da “Sıdıka “ tiplemesi olmuştur.Atilla Atalay ‘ın bu kahramanını o kadar
severdim ki , anneme yüksek sesle okuyup, onu da bu keyfime ortak etmeye
çalışırdım.Ama bazen katılarak gülmekten okuyamazdım.
Bugün
evimize Penguen ve Uykusuz giriyor. Ben karikatürleri okumak kadar yazıları okumaktan da keyif alıyorum.Özellikle Kaan Sezyum, Vedat
Özdemiroğlu ,Alpay Erdem , Seyit Ali Aral vb.(eşim sadece karikatürleri okuyup
yazıları atlıyor , oysa asıl hazineler yazılarda saklı)
Ama
tabii ki,Selçuk Erdem,Erdil Yaşaroğlu,Serkan Altuniğne ,Semra Can gibi birkaç ismin
çizgilerini okumadan da bir türlü hafta geçmiyor.
Ve
her hafta onların zekasına , espri anlayışlarına ,üretkenliklerine tekrar
tekrar hayran kalıyorum.Farkındaysanız da ,mizah tutkumu yazılarımda görsellerde sık sık kullanıyorum.
***
Geçen
sene kızım sınıfından biraz zıpır ve yaramazca bir genç adamdan hoşlanıyordu.
Bana
gelip “Anne , sen kadınlar esprili erkeklerden hoşlanır demiştin .Ali çok komik
bi çocuk J” demişti.
Eee,
kızın daha 9 yaşındayken keşfettiği gerçeği, 40 yaşında inkar etmek olmaz ama
değil mi???
Not
: Hayatımıza keyif katmak için en azından, her hafta bir tane mizah dergisi
okuyalım..
L-Manyak'ta Cabbar Baba'yı şiddetle öneririm..:))
YanıtlaSil