Dün kızların bir arkadaşlarının yaş gününe gittik.
Bilirsiniz, cumartesilerin en temel seremonileri, doğum günleridir çocuklu aileler için..
Geçen ay da bizim kızların yaş günü vardı. Sabahtan hep beraber çocuk tiyatrosuna gittik, ardından da sitenin bahçesinde çocuklar koşturdular, biz anne babalar da sohbet ettik. Akşam çok samimi birkaç arkadaş ve aileler kaldı. Çocuklar odalarına gittiler ve biz büyükler de hoşbeş etmeye devam ettik.
Bir süre sonra arkadaşların ikizlerinden biri kızların odasından çıkıp yanımıza geldi. Başında melon bir sihirbaz şapkası, sırtında pelerini, elinde de değneği..
“Gösterimizin başlamasına 5 dk var. ”dedi ve gitti.
Duraksadık. Merak ettik…
5 dk sonra geldiler. 11 yaşında iki bey, 10 yaşında iki bayan ve 7 yaşında bir bey daha..
Hediye gelen sihirbazlık setini açmışlar ve okumuşlardı. Herkes kendine bir numara seçmiş ve çalışmıştı. Bir gösteri hazırlamışlar, kimin hangi sırayla sahneye çıkacağını belirlemişler ve bir de aralarından sunucu seçmişlerdi. Projede hem özgüven hem de organizasyon iç içeydi.
Çok şaşırdık hepimiz. Öyle ya bizim kuşak topluluk karşısına çıkıp konuşmayı sevmez, gözgöze gelmeyi bilmez, zorunlu olmadıkça sahneye hele de kendi rızasıyla hiç çıkmaz…Yani aslında hepimiz biraz glossofobikiz.
İşe başladığımdan beri muhtelif sayıda sunum becerileri, topluluk önünde konuşma vb tarzı bir sürü eğitimler aldım. Ama kaç yaşında? 21 ‘den sonra..Ve ağaç hakikaten kuruyken zor eğildi
Ama yeni kuşak, 7 yaşından her dönem performans ödevini hazırlıyor, tahtaya çıkıyor, anlatıyor, bizden çok farklı, rahat, özgüvenli..
***
Hiçbir karne sosyal zekâyı ölçemez. Notlar cesareti, azmi, dürüstlüğü değerlendiremez. İletişim becerisi, dostluk, yardımlaşma, özgüven karnelerde yoktur. Bunlar, yani iletişim becerisi, dostluk, yardımlaşma, özgüven hayat başarısı, karne okul başarısıdır. Ve okul başarısı hayat başarısının sadece % 20'lik kısmını açıklayabilir.
E sanki % 80 de, çoğunlukla % 20'den daha büyük değil mi?? Siz ne dersiniz??
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder