Biliyorsunuz Türkiye’de bir “dönem dizisi” çılgınlığı var.
Ben de seyrediyorum, itiraf ediyorum. Eşim çok eleştiriyor ama, haftada sadece bir gün bir dizim var, o kadar kusur kadı kızında da olur değil mi?
Türkiye’de tarih derslerinde hep resmi tarih anlatıldığından, Hürrem, Kösem Sultan gerçeklerini pek bilmeyiz. Sadece üstü kapalı güçlü kadınlar olduklarını duyarız o kadar.
Hürrem’i diziden olsun, diziden sonra çıkan onunla ilgili romanlar olsun, az çok öğreniyoruz.
Ama ya Kösem Sultan? Belki adını dahi duymadınız değil mi?
Cumartesi akşamı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda oynanan bir oyuna gittik. Adı Zırhlı Kurt…
Oyunda Avcı Mehmet diye anılan padişahın hayatı ve çevresinde geçen olaylarda tüm olayların altından bir şekilde Kösem Sultan’ın çıkmasından bahsediliyor.
Peki kim bu Kösem Sultan?
1590 senesinde doğan Kösem Sultan Rum ya da Boşnak asıllıdır. Kösem Sultan küçük yaşta cariye olarak girdiği sarayda 14 yaşında iken 1.Ahmet ile evlenip sarayın en güçlü kadını olmuştur. 1623 yılında oğlu 4.Murat henüz 11 yaşında tahta çıkarılınca hem Valide Sultan hem de saltanat vekili olarak 1632 yılına kadar 9 yıl boyunca devleti idare etmiştir. Daha sonra 4.Murat 1640 yılına kadar annesi Kösem Sultan'ı devlet işlerinden uzak tutmaya çalışmış ancak 1640 yılında 4.Murat ölüp yerine Kösem Sultan'ın diğer oğlu İbrahim geçince 1648 yılına kadar devlet işlerinde yine çok etkili olmuştur.
İbrahim’i pasif bulan Kösem Sultan ,gücünü artırabilmek için, torunu 4.Mehmet’in 7 yaşında başa geçmesini sağlamış, torununu kandırarak ona babasının ölüm fermanını imzalatmıştır. Ancak olaylar umduğu gibi gelişmemiş, gücünü kaptırmak istemeyen yeni Valide Sultan olan 4.Mehmet'in annesi Turhan Hatice Sultan tarafından boğdurularak öldürülmüştür. (1651).
4. (Avcı) Mehmet ise devlet yönetimini annesine, babaannesine, vezirlere bırakarak kendini ava, korkaklığa, teslim etmiş, hayatının son ve uzun bölümünü de zindanlarda çürüyerek geçirmiştir.
-Padişahım, imparatorluk gittikçe zayıflıyor..
–Kimbilir, belki de fazla şişmandır…
-Padişahım, imparatorluk gittikçe zayıflıyor..
–Kimbilir, belki de fazla şişmandır…
Muhteşem Süleyman’da ilişkiler, kıyafetler, evler, saraylar, gösteriş, mücevherler, hepimizin hoşuna gidiyor, ama ya gerçek tarih???
“Padişah anası olmak. Mecburen.
Belki sırf anne olmak isterdi çoğu.
Her biri kendi diyarında.
Evlenip çocukluk aşkıyla.
Ama padişah anası oldular. Can kattılar, can verdiler, can aldılar.
İktidar, iktidar, iktidar…”
Hayatta her iktidarın bir bedeli yok mu zaten?
bu yazıyı da beğendim. hergün takip ediyorum sizi
YanıtlaSiliktidar öldürür
YanıtlaSilyazikeyfim.blogspot.com