Biz eşimle üniversiteden sınıf arkadaşıyız.
Yine bizim sınıftan bir kankamız var.
O evlendikten sonra bir süre yurtdışında ,bir Doğu Avrupa başkentinde yaşadı.Tatlı kızını da bir süre orada büyüttü.
Malum , şehir oldukça soğuk.Bizim arkadaş çok kar yağdığı günlerde astronot gibi giyinip işe giderken , o ırkın kadınlarının karda nasıl çivi topukla sektiklerini gıptayla anlatıp dururdu.
Suna 3 yaşlarına geldiğinde , arkadaşım onu bir uluslararası anaokuluna yazdırdı.Suna hayatından memnun okula gidiyordu , her gün bahçede saatlerce oynuyordu ,keyfi yerindeydi..
Ama bizimki huzursuzdu.Hava çok soğuk , uzun uzun bahçede oynuyorlar çocuklar , ya üşütürse , ya hasta olursa???
Kalkmış okulun müdürünü aradı, “Leydi” okul müdürü de aynen şöyle dedi ona :
-Biz hava sıcaklığı -5 ‘in altına düşmediği sürece çocukları mutlaka dışarıya oynamaya çıkarıyoruz.Eğer siz uygun bulmuyorsanız , çocuğunuzu okula yollamama lüksünüz var.Ama bizim kurallarımız bu şekilde..
“O günden sonra sesimi hiç çıkarmadım” dedi arkadaşım.”Kız da her gün okula gitti geldi ,hiiç de bir şey olmadı ,kadın haklıymış” diye ekledi.
Aradan yıllar geçti,Türkiye’ye taşındılar.Suna için güzel , yeşillikler içinde bir anaokulu ayarlandı.Eski bir köşke kurulan anaokulunun çok da güzel ve çocuklara çok uygun bir bahçesi vardı.
Artık mayıs bitmek üzereyken arkadaşım , bu defa çocukların yaz gelmek üzere olduğu halde daha hiç bahçeye çıkmadıklarını fark etti.Bu defa yine okul müdürünü aradı, bu defa arama konusu tam tersiydi.
Okul müdürünün cevabı ise , bir Türk için hiç de şaşırtıcı değildi.
-Haklısınız, okulumuzun koşulları bahçede oynamaya çok uygun , ama veliler çocukların üstü kirlenir gerekçesiyle bahçe fikrine pek sıcak bakmıyor.
Hemen aynı dönemde , bizim kızlar da Hababam Sınıfı filmlerinin çekildiği binanın bahçesine yeşillikler içinde bir anaokuluna gidiyordu.Mayıs ayında bizden büyük şilteler ve battaniye istediler.Çocuklar öğlen uykusunu bahçede yapacaklardı.
Yine çok samimi bir arkadaşım dedi ki :
-Sen deli misin? Çocukları nasıl yeşillikte uyutursun, ya kene varsa??
Ülkemizde neden çocuklar çok sık hastalanıyorlar , üstelik gözümüzden bile sakınıp ,50 kart giydirip aşırı derecede koruyup kolladığımız halde ,hiç anlamıyorum..
Sizin bir fikriniz var mı???
Çocuğun bazen üşümesine, bazen terlemesine, terliyken su içmesine izin vermedikten sonra; 16-18 derece sıcaklıkta çocuğu lahana gibi giydirip oyun parkında oynamasına izin verdikten sonra, çocuklarımızın hasta olmasına neden şaşırıyoruz ki.. Elin oğlu daha bebekken buzlu suyun içine sokup çıkartıyolar. Bizim çocuğumuzun canı tatlı, kıyamıyoruz.
YanıtlaSil