Dün
sevdiğim bir genç arkadaşımla konuştum.
Arkadaşım
dediysem neredeyse yarı yaşımda. (benden 15 yaş küçük, ben 30um) Ama yaş farkının
önemi yok, çok iyi anlaşıyoruz, pek
severim onu..
Canı
çok sıkkın..
Sibel
bir süreden beri, bir genç adamla görüşüyor. Ama adamda içine sinmeyen bir
şeyler var. Hatta bir ara ayrılıyorlar ama yeniden denemeye karar veriyorlar.
En
son genç adam 1.5 gün boyunca Sibel’i aramıyor. Bizimki de merak edip telefon
ediyor.
“Çok
yoğundum. “ diyor genç adam. "Arayamadım.”
Sibel
diyor ki:
“Ben
çok yoğunum demek, ben beş para etmem, benden sana yar olmaz demek” bence.
Haklı..
Bir
insan günde en az 4-5 kere tuvalete gidiyor. Bu da ortalama tuvalet başına 3-5
dk tutuyor. İnsan sevgilisine, tuvalete ayırdığı zamanın (günde toplam 12 dk diyelim) 2 dakikasını da ayırsın ama
değil mi?
(Gerçi
konu dışı ama, şehir dışında çalışan ve bazı günler hiç aramayan eşime ben de
aynı serzenişte bulunduğumda “İyiyim, merak etme, yaşıyorum, zaten başıma
kötü bir şey gelse duyardın.” der, ben de tilt olurum.)
Yok
ayırmıyorsa, bu hakikaten istemiyor, sevmiyor, ilişkiyi sürdürmeyi
planlamıyor demektir sanki.
Olabilir, sevmeyebilir. Sevmek, aşık olmak zorunda değil. Ama bunu neden “erkek“ gibi söylemez. Neden karşısındakinin
bunu mesajların arasından ayıklamasını bekler? Neden direk yüzleşmez?
Sibel’in
samimi bir arkadaşının sevgilisi de Sibel’in arkadaşına şöyle demiş birkaç gün önce:
-Seni
seviyorum, ama ben evlilik kurumuna inanmıyorum.
Çok
klişe..
“Sen
bana göre evlenilecek kız değilsin, ben başka birini arıyorum” de, canımı al.
Peki, yarın öbürgün gidip başka biriyle evlenince ne olacak ?
“Evlilik
kurumunun saygınlığı arttı, artık ben de bir parçası olayım dedim” mi diyecek?
Sibel
dedi ki:
Aşkta
matematik kuralları işlemez. 1>0 değildir.
Hayatında
kötü bir erkek olmasındansa, hiçbir erkeğin olmaması daha iyidir. Yani 0>1
dir.
Sanki
bana haklı gibi geldi ama, bakalım bu
duruma erkekler ne diyecek?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder