8 Aralık 2011 Perşembe

Tül Etek ve I PAD

Geçtiğimiz günlerde iki farklı doğum gününe gittik. İkisi de kızların arkadaşlarının yaş günüydü. Yoksa bizim bu yaştan sonra yaş günü kutlayacak bir durumumuz yok doğal olarak.

Doğum günlerinden  ilki  oldukça lüks bir yerdeydi. Sofralar kusursuzdu. Her şey düşünülmüştü, masada bir kuş sütü eksikti, karaoke, palyaço vb hazırlanmıştı. Doğum gününün başından sonuna kadar orada bulunma ve gözlem yapma fırsatım oldu.

Diğeriyse arkadaşlarının evindeydi. Gelen davetiyede şöyle yazıyordu:

“Lütfen gelirken tayt ve body giyiniz.”

Kızları doğum gününe bırakıp bitiminde alabildim.
Almaya gittiğimde gözlerime inanamadım. Sabah yeşil tayt giyerek giden kızımda yeşil tülden dikilmiş etek, lacivert tayt giyerek giden kızımda ise lacivert tülden dikilmiş bir etek vardı.

Ayrıca boyunlarında da yeşil ve lacivert “tüylü bamya”lar takmışlardı.(Söylemeden geçemeyeceğim, bayılıyorum o reklama. İnsan her seyrettiğinde güler mi?)

Arkadaşlarının anneleri 5 farklı renkte metrelerce tül almış ve çok güzel etekler dikmişti. Kim hangi renkte tayt giydiyse, ona o renkte etek vermişti. Ayrıca beraber pizza pişirmişler ve mozaik pasta da yapmışlardı. (merak edenler için: erkek davetli yokmuş, kızlar partisi yapılmış.)

Doğum günü partisi değil, tam gün içerikli faaliyet günü gibiymiş.

Çocuklar o kadar mutluydu ki, gelmek istemediler. Gece orada kalmak için ısrar ettiler. Bütün gün yoğunlarmış, beraber iş yapmışlar, dikişe ve yemeğe yardım etmişler, yolda eve gelirken hemen uyuyakalıverdiler.

***
Diğer yaş gününde ise ortadaki palyaço ile çocuklar pek ilgilenmedi, müzikler onlardan çok bizim yaş grubumuza hitap ediyordu. Karaokeden ise erkeklerin hiçbiri hoşlanmadı. Çünkü hep Tarkan şarkıları çalıyordu.

Bir süre sonra baktım, çocukların çantalarından  PS ler, I phone‘lar, I Pad ler çıktı, hepsi ayrı ayrı kendi dünyalarına dalıp gittiler.

Ellerindeki cihazlar onların yaşı için çok pahalıydı.

Oraya yaşıtlarıyla sosyalleşip oyun oynamaya gelmişlerdi, önlerindeki ekrana yapışıp tek başına kalmaya değil.

Anneleri bu duruma nasıl müsaade ediyordu?

Ben bu yaş gününden hiçbir şey anlamıyordum. Acaba problem bende miydi?

2 yorum:

  1. Çocukları kendi hallerine bırakmaktansa bir iş-oyun vererek yönlendirmek, onları da büyükleri de memnun ediyor bence.
    pizza-pasta-dikiş kızlar partisi iyi fikirmiş, aslında kız-erkek partisi icin de uygulanabilir...
    eskiden bize oyun öğreten öğretmenlerimiz büyüklerimiz vardı. tenefüslerde ve sokaklarda şu anda çocuklar hangi oyunları oynayacaklarını bilemiyor; koşturup duruyorlar.

    YanıtlaSil
  2. Kendi adıma konuşuyorum, ben çokmu anormaldim, çokmu eksik ya da ezik büyümüşüm? Ipad, iphone, drimbox, ps, nintendo, ne bunlar Allah aşkına?
    diyorum da.. 15 yıl sonrasında acaba neler olabilecek?

    Tetris'im vardı sadece o da asla evden dışarı çıkmazdı.. Sanki biraz daha pizza/pasta/dikiş kafasındanım bende:)))

    YanıtlaSil

İlginizi Çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...