Bugün evdeyim.
Sene sonuna kadar bitirmem gereken birkaç gün iznim var ve ben bugün birisini kullanayım dedim.
Plan yok, plan plansızlık…
Sabah kalktım, çocukları okula yolladım, eşimle kahvaltı ettik, onu geçirdim ve geri oturdum. Giyinmedim, saçımı taramadım, dişimi fırçalamadım. Tembel tembel oturdum, televizyondaki sabah-kadın programlarını seyrettim. (Gülben Ergen, Cengiz Semercioğlu, Saba Tümer, Müge Anlı, ancak hiçbirine 1.5 dakikadan fazla dayanamadım.)
Evi topladım, blogumla ilgili birkaç çalışma yaptım, öğlen oldu, yemek yedim .
Hala giyinmedim, hala saçımı taramadım, hala aynı koltukta aynı şekilde oturuyordum.
Sonra aklıma rahmetli babam geldi. Annesini küçükken kaybetmiş babam. Bana annesinden bahsederken özellikle birkaç defa anlattığı bir şey düştü aklıma.
Dedem dükkanında kendi diktiği ceket, pantolon, yelekleri dikerdi. Babaannem de evde aba dokurmuş. Aba nedir bilir misiniz? Bir tür yünlü kumaştır. Tüylü tüylü ve çiritlidir. Bazen bu tüyleri dökülür. Özellikle soğuk havalarda kullanılmak üzere, pantolon, yelek vb dikilir.
İşte dedemin dükkanında sattığı aba yelek ve pantolonların kumaşlarını babaannem evde dokuma tezgahında dokurmuş.
Öğlene doğru dedemin yemeğe geleceği saate yakın kalkar, üstündeki çer çöpü döker, yüzünü gözünü yıkar, üstünü değişir, rastığını sürmesini sürer, beşi bir yerdesini takar, dedemi öyle beklermiş. Babamın dediğine göre, ağır hasta olup yataklara düşene kadar dedem onu hiç süslenmeden görmemiş.
Annem de bahseder, onun yakın bir arkadaşının eşi, arkadaşını hiç fönsüz, makyajsız görmemiş. Asıl mesleği hekimlik olan, yani aslında yoğun çalışan bu kişi sabah eşinden önce kalkıp hazırlanıp, akşam eşinden sonra yatar, böylece de eşine hep süslü görünürmüş.
Oysa biz sabah kalkınca işe gideceğiz diye en güzel kıyafetlerimizi giyiyor, saçımızı ve makyajımızı işe gideceğimiz için yapıyoruz. Eşimiz için değil..
Hafta sonu evdeyken de, tatil modunda eşimiz ve çocuklarımızın yanında paçoz paçoz en iyi ihtimal eşofmanla dolaşıyoruz.
Ben son birkaç aydır dikkat etmeye çalışıyorum. En azından akşam eşim eve gelene kadar işe giderken giydiğim kıyafetimi, takılarımı çıkarmıyorum.
Haa, henüz kendimi annemin arkadaşı kadar geliştirebildim mi ? Hayır .
Daha ancak “ Bak şık kıyafetlerimi gördüysen çıkarıp geceliğimi giyiyorum.“ seviyesindeyim. Ama inanıyorum, kendimi daha da geliştireceğimJ
Peki ya siz hangi aşamadasınız??
kadınlar diğer kadınlar için giyiniyor. ben buna kesinlikle inanıyorum. arada böyle kendi için giyinen kadınlar da var nadir olarak. ve onlar kendilerini inan ki çok seviyorlar. bence biz de kendimizi onlar kadar seviyor olsak güzel olmaya çalışır kendimize bebek gibi bakarız.
YanıtlaSilwicked stardust yorumuna %100 katılıyorum..
YanıtlaSilbrad pitt'le de yaşasam eve gelir gelmez pijama-at kuyruğu moduna geçmedikten sonra ne anlamı var eve gelmenin :)
YanıtlaSilben dedemi hiç pijamalı görmedim. pazar günleri de dahil her gün, her mevsim traşlı, gömlekli ve mutlaka kravatlıydı ve bunu başkası için yapmadığına eminim...
Aslında haklısınız sayın Wicked Stardust..Rtrafımda günlük hava durumunu takip eder gibi ojemin rengini takip eden misafirlerim oluyor zaman zaman ..bu nedenle ojemi kocam için değil ,diğer bayan misafirlerim için sürüyorum , bundan eminim..Sevgili Irmak'ın babasına da burdan sevgilerimi iletirim ..Benim oje ile ilgili yaşadığım sorunları o bilir....
YanıtlaSil