Rudolph
Giuliani 1994-2001 yılları arasında dünyanın en önemli metropollerinden biri
olan New York’ta belediye başkanlığı yapmış.
“Kim
bu adam, bize ne?” diyeceksiniz?
***
Zimbardo suç ve suç eğilimleri üzerine çalışan
Stanford’lu bir psikolog. Sıradan insanların bazı çevre koşulların değişmesiyle
nasıl canavara dönüşebildiklerini araştıran bir bilim insanı.
İçinde bulunulan ortamın, insanları nasıl suça
teşvik edebileceğini herkesin anlayabileceği şekilde gözler önüne seriyormuş.
Birçok önemli araştırması varmış. En ünlülerinden biri, 1969’da yaptığı ve ‘kırık cam teorisi’ni ispatlayan araştırmasıymış. Daha sonraları New York’un efsanevi Belediye Başkanı Rudolph Giuliani’ bu çalışmayı kendine ilham olarak almış ve şehrin yaşam kalitesini arttırmış ve suçlulardan temizlemiş..
Yıllar sonra Giuliani’ye bunu nasıl başardığını sorduklarında ise şöyle demiş: “Metruk bir binada, binanın camlarından sadece biri kırık olsa bile, o camı hemen tamir ettirmezseniz, yoldan geçen herkes bir taş atıp binanın tüm camlarını kırmaya başlar. Bir elektrik direğinin dibine ya da binanın önüne biri, çöp bıraksın mesela. O çöpü hemen kaldırmazsanız herkes çöpünü oraya bırakır ve kıza zamanda çöplük haline dönüşür bu bölge.
Yani kırık cam değiştirilmezse, yere konan ilk torba oradan alınmazsa, insanlar orada otorite boşluğu olduğunu düşünüyor, diğer camları da kırıyor, ilk poşedin yanına başka poşetler de koyuyor. Ardındansa daha büyük suçlar geliyor.
Her şey o ‘ilk’ masum(!) yanlışla başlıyor. Buna tedbir alınmadığı, kayıtsız kalındığında ise ‘büyük suç’a davetiye çıkmış oluyor.
Haaa, bu konuya nasıl geldik diyeceksiniz..
İş hayatı ile ilgili tartışıyorduk toplantıda. Her ortamda çok çalışanlar ve daha az çalışanlar ya da çalışmayanlar olduğunu.
Eğer otorite, birisi çok çalışır, diğeri savsaklarken birilerinin çalışmasına karşın, diğerinin çalışmamasına göz yumarsa , çalışanlar artık çalışmalarına gerek olmadığını düşünür, zaten çalışmayanlar ise çalışmamaya devam eder. Eğer bir poşet portakaldan biri çürürse, çürük portakalı alıp atmazsanız, bütün torbadakiler bozulmaya başlar, o portakal, torbadaki diğer portakalları da bozar.
İşte işyerinde bütün bunları konuşurken bir süre önce okuduğum “Kırık cam sendromu “ yazısı geldi aklıma..
Ne dersiniz, yarın sabah ilk iş hayatımızdaki kırık camları tamir ettirerek mi başlamalıyız güne??
negatifler de birer kırık camdır diyorsun yani?? sende mi? pes..
YanıtlaSilYok ben negatifler değil, çalışmayanlar ve onların çalışmamasına göz yumanlar kırık camdır demek istedim ama sanırım kendimi tam ifade edememişim Sn .Orkocak , açıklama fırsatı verdiğiniz için teşekkürler..
YanıtlaSil