30 Kasım 2011 Çarşamba

Yarma Buğday ve Kuzu Gerdan : Keşkek..

Dünkü yazımı tamamlamış bilgisayarı kapatırken , televizyonda bugünün konusu gözüme ilişti.

“Keşkek UNESCO kültürel mirası olarak kabul edildi.”

“Türkiye’nin birçok yöresinde “düğün yemeği” olarak kabul edilen keşkek, UNESCO’nın “somut olmayan kültürel miras” listesine girdi. Keşkek, Endonezya’nın Bali Adası’nda toplanan UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetler arası Komitesi tarafından, “hazırlanışından sunuluşuna ve tüketilişine kadar kadın-erkek eşitliği ve paylaşımı açısından önemli bulunduğu” gerekçesiyle bu listeye alındı. Komite, yemek kültürünün kendilerine nasıl sunulması gerektiği konusunda diğer adaylara Türkiye heyetinin keşkek hazırlığını örnek gösterdi.”

Bu listeye Türkiye’den daha önce Kırkpınar,Karagöz,Meddahlık gibi değerlerimiz de girmeyi başarmış.Listenin toplamı 232 maddeyi bulmuş.

***

Çocukluğu Çanakkale ‘de geçmiş biri olarak keşkek konusuna aşina biriyim.Daha sonra Mustafakemalpaşa’ya taşınınca bu güzel tattan yıllarca uzak kalmıştım.

Ancak bu tat ,unutulmaz bir tat olsa da “ Ay kız, kalk da bi keşkek yapalım “ tarzı kolay bir yemek olmadığından , bunu yiyebilmek  için yıllarca beklemişliğim vardır.

Bundan birkaç sene önce , and içip ,baş koyup  keşkek yapmaya karar verdim.

Gidip özellikle kuzu gerdan alıp , bir gece suya bastırıp kanının tamamen suya geçmesini sağladım.

Diğer yandan aşurelik buğdayı da bir gece sıcak suya bastırıp yumuşattım.

Ertesi gün kemikleri buğdaya karışmasın diye tülbente bağladığım gerdanları , buğdayı hep beraber tencereye koyup saatlerce pişirdim.Piştiğine kanaat getirince tülbentten çıkardığım boyunların kemiklerini ayıkladım , tokmakla olmasa da , eldeki modern versiyon bir ezici aletiyle saatlerce eti ve buğdayı dövdüm , hatta yetmedi , blendırla da hemhal ettim.

Üzerine kırmızı biber, kimyon ve tereyağdan oluşan sosu da döktüm,bu özel gecenin misafirleri olan annemlere, kayınvalidemlere ,kuzenlerime ve eşlerine ikram ettim.

Bence ve annemce çok leziz bulunan keşkek , özellikle eşim tarafından pek beğenilmedi.Çünkü onlarda keşkek kültürü yoktu ve damağı bu tada aşina değildi.

Ben de bu zahmetli yemeği bir daha yapmadım.(erkek milletine yaranılmaz.)

Aradan yıllar geçti , bir anneler gününde 3 kuşak beraber Amasya’ya gittik.(annem ,ben ve kızlar ) Amasya mutfağının en önemli yemeklerinden biri olan keşkeği , orada kana kana yedim.

Unesco olayını duyunca aklımdan  , “Acaba eşim sonunda aslında neler kaçırdığını fark etmiş midir ?” diye geçti.

Önyargısı ile beğenmediği bu yemek , şimdi dünya kültür mirası listesine girince , acaba bir anda en sevdiği yemek olabilecek miydi??

Durun , bu hafta sonu ben bir kez daha keşkek yapmayı deneyeyim  de yine aynı ekibi eve yemeğe davet edeyim.

Sahi sizler de bize keşkek yemeğe gelmek ister misiniz???

4 yorum:

  1. Dilara, benim hatırladığım keşkek yaptığında Doruk yeni doğmuştu; ilk 6 ay icindeydi yani, kızlar da yaklaşık 3 yaşındaydı. Yani 6 sene olmuş. Ben&Volkan bayılmıştık. Senin sevgili eşin belki sen bu kadar yorulmayasın diye beğenmemiş gibi yapmıştır :)
    Not: Fırında mantın da keşkeğin kadar lezzetli&özel.

    YanıtlaSil
  2. En kısa zamanda bir fırında mantı gecesi yapmak ve onu da yazmak lazım..Övgülerin için teşekkürler..

    YanıtlaSil
  3. Tekrar yapsan da afiyetle yesek :)

    YanıtlaSil
  4. İnşallah bebeğin doğumunu kutladığımızda yapayım , ne dersin??

    YanıtlaSil

İlginizi Çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...